Göçmen bir ailenin çocuğu…
Anne tarafı Selânik, baba tarafı
Üsküplü…
Asıl mesleği, eczacılık…
Nasıl olmuşsa olmuş,
merdivenleri üçer-beşer tırmanmış…
1999’da Manisa’da serbest
eczacılığa başlamış, iki sene sonra Manisa Eczacı Odası yönetimine
yükselmiş.
Dört sene sonra da Türk
Eczacıları Birliğine…
***
‘İlaç’ tedavi eder ama, kariyer
sahibi yapmaz…
Hızlı yükselişin sırrı, mesleği
dışındaki işlere soyunması olmuş.
Mesela, orduyu
darbeye çağıran Cumhuriyet Mitingleri
düzenlemiş.
Bu mitinglerde sözcülük
yapmış…
Bol bol “Gün
gelecek AKP halka hesap verecek” sloganları
atmış.
Darbeci duruş,
kariyerine ilaç gibi gelmiş…
2009 seçimlerinde CHP’den Manisa
Belediye Başkanı adayı olmuş ama, havasını almış.
2011’de milletvekili seçilip,
muradına ermiş.
***
Kimden mi bahsediyorum?
CHP Grup Başkanvekili
Özgür Özel’den…
İnternette bulabildiğim bilgiler
çerçevesinde, bu kadar tafsilatlı anlatmamın
sebebi, Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar’la
yaşadığı polemik…
Farkındaysanız
geçmişinde ‘darbe çığırtkanlığı’nın ötesinde
askerlikle ilgili hiçbir şey bulunmayan biri, askerlik dersi
vermeye kalktı TBMM’de…
Hem de 15
Temmuz’da başına dayanan silaha rağmen darbecilere
boyun eğmeyen dönemin Genelkurmay Başkanı
Akar’a…
“Ordu darbe yapsın da
AKP’den kurtulalım” diye miting düzenlediği günleri
unutarak…
Hoş, Bakan Akar ağzının payını
verdi ama, bu detaya -belki bilmediği
için- girmedi.
Eksik kalanı, tamamlayayım
istedim.
***
Bu arada, diyaloğun en komik
anı, Akar’ın “İçinizde kafasında tabanca varken
‘hayır’ diyebilecek kaç kişi var?” sözlerine
CHP’lilerin verdiği “Biz varız” cevabı
oldu.
Genel
Başkanları “Darbe olursa tankın üzerine ilk ben
çıkarım” deyip, 15 Temmuz gecesi tankların arasından
sıvışmamış gibi…
Ah CHP, ah !
FETÖ
teröristleri MİT Müsteşarı’nı tutuklamak
istediğinde, Gezi ve 17/25
Aralık yargı darbesini yapmak
istediğinde, MİT
tırı ve Dışişleri ses
kaydı ihanetinde payandalık yapan sen değilmişsin
gibi davranmaya devam et.
15 Temmuz
ihanetine ‘kontrollü darbe’ deyip örgütü
aklamaya çalıştığını da hatta…
Ama unutma ki…
FETÖ’yü değil, FETÖ
ile mücadele edenleri hedef aldığını, öfkenin asıl
sebebinin bir türlü bu amacına ulaşamamak olduğunu artık gayet iyi
görüyor bu millet.
***********
Ahmet Arvasi Hoca’yı
Tokat’ta anıyoruz
İlkini Balıkesir’de
düzenlemiştik.
İkinci durağımız hafta sonu
Tokat olacak.
‘Asrın
Yesevi'si’ unvanıyla gönüllere ve Türk fikir hayatına
damga vuran,
gazetemizdeki Hasbihâl köşesinden
yıllarca milletimize İslamiyetle hemhâl olmuş
Türk fikrini aşılayan ve 31 Aralık
1988’de gazetemize son yazısını yazarken daktilosunun
başında Hakk’ın rahmetine kavuşan büyük mütefekkir
Seyyid Ahmet Arvasi Hoca’yı vefatının 30. yılında
Tokat’ta konuşacağız.
Gazetemizin Tokat
Belediyesi ve Türk Ocakları Tokat
Şubesi ile birlikte organize ettiği panelde
gazetemizin yazarlarından Prof. Dr. Hilmi
Demir, Rahim
Er ve Türk Ocakları İstanbul Şube
Başkanı Dr. Cezmi Bayram konuşmacı olacak.
Panelde moderatörlüğü ise Arvasi
Hoca’nın talebelerinden ve gazetemizin eski yazı işleri
müdürlerinden Hüseyin
Sarıkoç yapacak.
Biz de bütün İhlas
Medya kuruluşlarımızla orada olacağız.
22 Aralık Cumartesi
günü, saat 18.00’de, Tokat 26 Haziran Kültür
Merkezi’ne davetlimizsiniz.
Bu vesileyle, paneli
gerçekleştirmek için büyük çaba harcayan Tokat Belediye Başkanımız
Eyüp Eroğlu’na teşekkürü borç bilirim.
Cumhur İttifakı’nı gerçek manada
anlayabilmek için Seyyid Ahmet Arvasi Hoca’yı anlamak çok
önemli…
Hafta sonu bütün
okuyucularımızla Tokat’ta buluşmak üzere…