Yücel Koç Türkiye Gazetesi

Düşman hep aynı…

Sözcü’nün belli ki canı çok yandı. Nasıl yanmasın ki… Bütün pislikleri ortaya döküldü. Büyük patronlarının FETÖ’cülerle 15 Temmuz gecesi ve ertesi günkü...

27 Ocak 2019 | 9.220 okunma
Sözcü’nün belli ki canı çok yandı.
Nasıl yanmasın ki…
Bütün pislikleri ortaya döküldü.
Büyük patronlarının FETÖ’cülerle 15 Temmuz gecesi ve ertesi günkü yazışmaları…
İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı A. Mücahid Ören’e geçtiğimiz mayıs ayında kurmaya çalıştıkları kumpas planları…
Belgeleriyle manşetlerimizde yer aldı.
Küçük patronlarının FETÖ firarisi olduğunu, aynı örgüte verdikleri destekten dolayı haklarında hazırlanan iddianameleri görmezden gelip İhlas’a karşı yapmaya çalıştıkları bütün hamleler tek tek ellerinde patladı.
Tam da beklediğimiz şekilde “Bunlar sahte, photoshop” dediler.
İki firari FETÖ’cü Erhan Başyurt ve Ergun Babahan’ın aynı gün itiraf yazışmaları ortaya çıktı…
Apar topar yalanlama haberini silmek zorunda kaldılar.
Her şey o kadar ortadaydı ki…
Belgelerin doğruluğunu FETÖ’cü Erhan Başyurt, bir FETÖ sitesine yazdığı makaleyle teyit etti.
Çünkü, o günkü ekran videolu yazışmalarında Ergun Babahan, “Makale yayınla konuyla alakalı, zor duruma düşmesinler” diyerek Sözcü’yü kurtarmaya çalışıyor, Başyurt da yayınlayacağını yazıyordu.
Evet, o makale FETÖ’cülerin yurt dışından yayın yaptığı tr24 internet sitesinde yayınlandı.
Başka ispat aramaya gerek var mı?
                  ***
İki yıldır aralıkla yazıyorum.
Bunlar, 27 Mayıs’ın, 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın kalıntıları.
O dönem Kemalist geçinen bir güruh nasıl FETÖ’cülerle iş birliği yapmışsa…
Nasıl ki, ABD, İngiltere, İsrail adına darbeler yapmışsa…
28 Şubat döneminde İhlas’ı batırmak için el ele vermişlerse…
Bugün de tablo aynı.
El mecbur ittifak yaparlar…
Çünkü sahipleri bir.
Bunlar ülkemiz ve milletimizin hayrı için asla çalışmazlar.
İplerini tutan sahipleri vardır, onların dediğini yaparlar.
Gayeleri ortaktır…
Anadolu’nun bel kemiğini oluşturan Hanefi-Maturidi çizgisindeki Ehl-i sünnet yoluna düşmandırlar.
Cumhurbaşkanımızın tarif ettiği şekilde “Ali’siz Alevilikle” Anadolu Aleviliğinin, ılımlı İslam ve mezhepsizlik zehriyle Sünniliğin içini boşaltmaya çalışırlar.
Kezâ Ehl-i sünnet Kürt vatandaşlarımızı Marksizm çöplüğüne sürükleyip PKK diye bir terör örgütü kurduranlar da bunlardır.
Hepsi maşadır, sahiplerini de tarihten biliriz.
İhlas’ın gayesi ise onların bu oyunlarını bozmak içindir.
O sebepledir ki, İhlas’ı hedef aldıklarında hepsi ortak hareket etmektedir.
                  ***
Latif Erdoğan, FETÖ elebaşının sene 70’lerde başlayan İhlas’a düşmanlığını anlatırken, iki hadiseden bahsediyor.
İkisi de o yıllarda cereyan ediyor.
Biri, kurumumuzda uzun yıllar görev almış bir ağabeyimizin FETÖ elebaşı hakkında Millî Fikir mecmuasına kapak olan “Sen de mi Brütüs?” makalesi.
Diğeri yine ömrünü kurumumuzda geçiren ve geçtiğimiz sene rahmet-i Rahmana kavuşan Galip Çevik merhumun FETÖ elebaşına İzmir’de attığı okkalı tokat.
Şunu demeye çalışıyorum…
Herkes dostunu da, düşmanını da iyi tanıyor.
                  ***
“Bütün bunların Sözcü ile ne alakası var?” diye soracak akıl yoksunları varsa hâlâ…
Atatürkçülük kılıfına bürünerek açıkça ülkemize, milletimize ve dinimize düşmanlık eden Sözcü, yukarıda saydıklarımın tamamını bünyesinde toplamıştır.
Kurumumuzun varlık gayesi olan tüm neşriyatlarında yüce dinimiz İslamiyet’i bozmak için İngilizlerin ve Yahudilerin tarihte oynadığı tüm oyunlar açık açık anlatılmakta, gösterilen hakikat yolu günümüze ışık tutmaktadır.
Hülasa…
Herkes geçmişiyle ayan beyan meydandadır.
İhlas’a düşmanlıkları normal.
Zaten aksi olsa şaşarız.
 
 
 
*********************
 
Nafile çabalar
 
Bu medya savaşı başlamadan önce Ertuğrul Akbay’la yaptığım telefon görüşmesini detaylı yazmıştım.
Gazete mutfağının başında olduğum için tetikçisini benim üzerime salmış.
Olsun…
Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın.
                  ***
Bir zamanlar Taraf’ın, Zaman’ın attığı manşetleri neredeyse bire bir kopyalayarak bizi sindireceğini sanan zavallılar, yargıya taşınmış, içi boş ve uydurma olduğu için takipsizlik kararı verilmiş bir maille güya patronumuza bel altı vuracaktı.
Gazetemiz, çürütemedikleri için kıvrandıkları yazışmaları ortaya dökünce, tetikçileri bunları açıklamak yerine yeni senaryolar üretmeye yeltendi.
Hepsine verilecek cevabımız var çok şükür.
                  ***
Ertuğrul Akbay, geçtiğimiz mayıs ayında görüştüğü hacker’lardan Mücahid Beyin Twitter hesabını  ele geçirerek, devlet ve hükûmet aleyhine mesajlar atmasını istediği yazışmaya cevap verebildi mi?
Hayır.
15 Temmuz darbe gecesi, hatta bundan bir ay öncesi bile FETÖ’cü Erhan Başyurt’la yazışmalarına açıklık getirebildi mi?
Hayır.
FETÖ’nün soru hırsızı Mehmet Hanefi Sözen’le darbeden bir gün sonra, yani 16 Temmuz’da yaptığı yazışmaya bir şey diyebildi mi?
Hayır.
Buna karşılık ne yapmaya çalıştı?
İhlas’la, rahmetli Enver Ağabey’le ve patronumuz Mücahid Bey’le ilgili gizemli senaryolar üreterek dikkat dağıtmaya çalıştı.
Olabildiğince bu tuzağa düşmemeye çalıştık fakat, süreç içerisinde hepsinin de cevabını verdik.
Şimdi onlar yeni yalanlar üretme çabasında…
                  ***
Bak Ertuğrul efendi ve Mao’cu tetikçisi…
Ve tabii ki, arka planda akıl hocalığı yapan Mossad ajanı.
Siz cevabı çoktan verilmiş uyduruk maillerle bizi hedef alırken, ortaya döktüğümüz FETÖ işbirlikçiliğinizin belgelerine cevap bile veremiyorsunuz.
Bırakın onu, Mücahid Bey’e kurmaya çalıştığınız kumpasa bile üç gündür tek satır cevap verebilmiş değilsiniz.
Geçmişte AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımıza yaptığınız gibi, sürekli yalan üreterek bizi onlarla meşgul etmeye çalışıyorsunuz ama, yemezler…
Muhabirken, sırf bu kavga için yazarlığa terfi ettirilen tetikçiden gazeteciliği öğrenecek de değiliz.
                  ***
Bir söz vardır; kavgada yumruk sayılmaz.
Temasa geçtiğiniz hacker’lar bir şey bulamayınca FETÖ taktiklerine başvurup, “Hesabı kırın, aleyhte yazışma yapın” diyecek kadar karaktersiz, onursuz, ahlaksız davranan sizsiniz.
Şayet başarabilseydiniz, bugün o sahte mesajların üzerinde kim bilir nasıl tepinecektiniz?
Başaramadıkları için şimdi “Siz bu belgeleri nereden buldunuz?” diye bizi sorguluyorlar.
Size ne?
Bunlar hangi gazetecinin eline geçer de, yayınlamaz ki…
Ayrıca devletin elinde olmadığını nereden biliyorsunuz?
Bugüne kadar FETÖ’cülerin birbirleriyle yazışmalarını kim ortaya dökmüşse, onlar veriyor.
Bunların hepsini yargımızla paylaşıyoruz, paylaşacağız da…
Yalanlamaya yüreğiniz yetiyorsa, siz onu söyleyin.
                  ***
Ayrıca, birine vuracaksanız bari doğru düzgün araştırın...
Mesela beni…
Daha ortaokul yıllarında muhabirliğe başlamış; İHA, TGRT, Türkiye ve Star gazetelerinde, Dijital Medyada dirsek çürütmüş, yöneticilik yapmış bir gazeteciyim.
Yani çekirdekten bu mesleğin içindeyim.
Geçmişimi yazacaksan, adam gibi yaz.
Sana biraz yardımcı olayım hatta…
                  ***
Örnek…
Sizin memlekete en büyük ihaneti başlattığınız Gezi sokak darbesi girişiminde, olayların büyüdüğü gün “Bunlar Tahrik Peşinde” diye ilk manşeti atan bendim.
Duran adam gibi eylemlerin, Gene Sharp teorisinin maddeleri olduğunu ifşa eden “Gene mi sen?” manşetini atan da…
Üstelik santralimize yağan küfür ve tehditlere aldırmadan.
Öncesinde “Bunlar Haşhaşiler Gibi” manşetini atıp FETÖ’cü savcıların hedefi olan yine bizdik.
17/25 Aralık, PKK’nın Çukur kalkışması gibi her hadisede oyunu bozan taraftaydık Rabbime şükürler olsun.
Sizin FETÖ’cülerle yazıştığınız 15 Temmuz gecesi, abdestini alıp gazetesinin başında nöbet tutanlardandık.
Bilmezsiniz anlatayım; büyük patronunuzun darbe gecesi yazıştığı o Erhan Başyurt var ya…
FETÖ’cülerin sardığı Bugün gazetesi binasına bir adam gönderip, aynı gün Erhan Başyurt, Tarık Toros gibi FETÖ’cülerin çıkışını imzalatan, çamur atmaya çalıştığınız bu kişiydi.
Örgütün yayınlatmamak için elinden geleni yaptığı kayyum yönetimindeki Bugün gazetesinin birinci sayfasını oturup günlerce yazan ve direnişi yerle bir eden de…
Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
Geçmişte devletimizi, hükûmetimizi, Cumhurbaşkanımızı nasıl müdafaa etmişsek, şimdi de İhlas’ı bunların şerrinden korumaya çalışıyoruz.
Bu ülkede isimsiz kahraman bitmez…
Biz olmasak başkası yapardı illâ ki…
Türkiye’nin bu tarihî döneminde az da olsa ülkemize bir faydamız dokunduysa, hamdediyoruz.
Alnımız açık, yüzümüz ak çok şükür.
Sözcü çetesi, şimdi para ile içeriden adam satın alıp, hakkımızda malumat edinmeye çalışıyormuş.
Uğraşmayın, bakın anlattım size…
Hepsi şahitleriyle ispatlı.
Peki, tüm bunlar olurken siz ne yaptınız, onu söyleyin hele?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O teğmenler yedi defa reddedildi, yine de kılıcı çekti! 21 Kasım 2024 | 1.187 Okunma Bitmeyen uçak yalanları 17 Kasım 2024 | 469 Okunma Cumhur İttifakı çürük yumurta değil ki çatlasın! 14 Kasım 2024 | 1.421 Okunma Bu yapıyla Türkiye Yüzyılı nasıl olacak? 10 Kasım 2024 | 258 Okunma Savaşın kıyısından dönmüş olabiliriz 07 Kasım 2024 | 399 Okunma