Yücel Koç Türkiye Gazetesi

Erdoğan olmasa ne olacaktı?

Dolar yükselince, 24 Haziran şoku yaşayanların kanı bitlendi. Öyle sevinçli, öyle mutlular ki… Dış mihrak, faiz lobisi, bürokrasi, Geziciler, örgütler, haçlı-hilal kavgası falan...

09 Ağustos 2018 | 5.846 okunma
Dolar yükselince, 24 Haziran şoku yaşayanların kanı bitlendi.
Öyle sevinçli, öyle mutlular ki…
Dış mihrak, faiz lobisi, bürokrasi, Geziciler, örgütler, haçlı-hilal kavgası falan yalanmış…
Sorumlusu da ‘Erdoğan’a ve AK Parti’ye oy verenler’miş…
Çüşş!
              ***
Bunu söyleyenler; ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin bilinçli ya da bilinçsiz uşaklığını yapanlar…
2013 Mayıs’ında faiz yüzde 5’in, dolar 1.80’in, enflasyon yüzde 7’lerin altındayken, CIA’in bir işaretiyle sokağa dökülüp, darbeye kalkışanlar şimdi böyle üste çıkmaya çalışıyor.
Yargı tutmayınca, ordudaki hainleriyle darbeye girişenler,
PKK terör örgütünün borazanlığını yapanlar,
“Alışveriş yapmayın, ekonomi batsın, Erdoğan gitsin” diyenler kur yükseldikçe sevinç çığlıkları atıyor, Erdoğan’a oy veren kitleyi baskı altına almaya çabalıyor.
Bu kadar ahlaksızlık, arsızlık, yüzsüzlük, ancak bunlara yakışırdı.
              ***
Gezi’ye kadarki 2013 tablosu, 2002’de Türkiye’yi yüzde 55 faizyüzde 30 enflasyonla devralan Erdoğan’ın başarısıydı…
Üstelik IMF’nin borcu da kapatılıp, ülkeden defedilmişti…
Bugün doların yükseldiği seviyeden mutluluk duyan kansızlar, CIA’in Gezi ile başlattığı darbe girişimlerinde hep en ön safta kullanıldı.
Bugün de sanmayın ki mesele rahip Brunson meselesi…
İsrail’e, ABD’ye, İngiltere’ye boyun eğmediğimiz müddetçe, mutlaka başka bahane bulacaklardı.
Çünkü Suriye’de terör devleti kurdurtmuyoruz,
Kuracakları kukla devlete toprak vermiyoruz,
Irak’ta, Katar’da, Afrika’da, Suriye’de önlerini kesiyoruz.
İçimize yerleştirdikleri hainleri temizliyor, “Bundan kelli kendi kararımızı kendimiz vereceğiz. Her alanda yerli ve millî ürünler kullanacağız, kimseye mahkûm olmayacağız. Kiminle ticaret yapacağımıza, kiminle dost, kiminle düşman olacağımıza kendimiz karar veririz” diyoruz.
Onlar da yaptırtmamak için ellerinden geleni yapıyor, ‘İstiklal Mücadelesi’ veriyoruz.
Tuhaf olan ne var bunda?
“Biz size kölelik yapalım… İstediğinizi alın, istediğinizi yapın, yeter ki doları yükseltmeyin” mi diyecektik?
              ***
Ayrıca…
Erdoğan’ın geçmişte ekonomide sağladığı başarılar ortada…
Bugün etrafımızı sarıp sarmalayan zincirlerden kurtulmak için bir umudumuz varsa, o umudun adı Recep Tayyip Erdoğan...
Güçlü bir şekilde inanıyoruz ki, bu saldırıyı da atlatıp, yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz.
Yani bir umudumuz ve inancımız var…
Peki…
Ya Erdoğan olmasa!..
Daha kendi partisinin genel başkanlığına bile kabul görmeyenlerle biz nereye gidecektik?
Erdoğan’a oy verenlere hakaret edeceğinize önce bunun cevabını verin.
 
 
 
*****************
 
Amerika’dan mektup…
 
ABD’den bir okuyucum mail göndermiş…
Amerikan toplumunu yakından tanıdığı için bazı önerileri var.
Şöyle diyor;
“ABD’de toplum ile yönetim çok farklı.
Normal Amerikan vatandaşları genelde Türkiye‘ye karşı çok olumlu fakat, lobiler politikayı farklı şekilde etkiliyor.
Amerikalıların büyük bir çoğunluğu FETÖ darbe girişimini tasvip etmeyecek, hatta eleştirecek durumdadır. Yeter ki doğru bilgilendirilebilsin.
Onların ‘give him his own medicine’ dedikleri bir ifade var. Yani ‘Onu kendi silahı ile vur.’
Bu rahibin duruşmalarını ABD kamuoyuna açık bir şekilde gösterirsek, deliller ve suçlamaları tekrarlayarak, dinî faaliyetlerinden dolayı değil, ülkemizi bölmeye çalışan darbe girişiminin hazırlanmasında casusluk yaptığı şüphesi ile gözaltında tuttuğumuzu anlatırsak çok iyi olur.
Bu yapılırken ABD’den birkaç haber ajansı davet edilse iyi olur diye düşünüyorum.
Medyaya ve şeffaflığa önem verdiğini söyleyen Amerikan yönetimini kendi silahı ile vurmuş oluruz.
Emin olun bu şeffaflığı görse, ABD yönetimi de kendi ayıplarını örtbas etmeye çalışacaktır.
Bu önerimi değerlendireceğinizi düşünüyor, iyi günler diliyorum.”
              ***
Sevgili okurum,
Duruşmalarda kayıt alınması ABD’de olduğu gibi, Türkiye’de de yasak…
Ayrıca, Yahudi lobisinin kontrolündeki ABD medyası, burada gerçekleri görse bile, kendi kamuoylarına olduğu gibi aktarırlar mı, bu da bir başka soru işareti…
Ama önerinizi buradan yetkililere iletmiş bulunuyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O teğmenler yedi defa reddedildi, yine de kılıcı çekti! 21 Kasım 2024 | 1.181 Okunma Bitmeyen uçak yalanları 17 Kasım 2024 | 469 Okunma Cumhur İttifakı çürük yumurta değil ki çatlasın! 14 Kasım 2024 | 1.421 Okunma Bu yapıyla Türkiye Yüzyılı nasıl olacak? 10 Kasım 2024 | 258 Okunma Savaşın kıyısından dönmüş olabiliriz 07 Kasım 2024 | 399 Okunma