Uygun adım yürümeler…
Daha masaya oturmadan maraza çıkarıp, ego yarışına girmeler…
Hiç bilinmedik, Türkiye’de çığır açacak projeler açıklayacakmış gibi poz kesmeler…
Sonra da tıpış tıpış yabancı elçilerin huzuruna çıkıp, ön iliklemeler!
Gülsen gülünmüyor, üzülsen değmiyor.
Kendi içlerinde ne yaparlar, ne ederler bizi ilgilendirmez…
Lakin ülkede işe yarar muhalefetin olmaması da bizim derdimiz.
Bizimkilerin bugüne kadar ortaya koyduğu tek proje var; o da başımızdan zor savdığımız parlamenter sistemi geri getirmek.
E onu konuşalım madem!
Muhalif ittifakın en büyük ortağı kim?
CHP Genel Başkanı Kemal Bey.
İhtimal vermesem de, kendisini ittifakın Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlayan isim aynı zamanda.
Ne diyor?
“Ben Cumhurbaşkanı olacağım, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Başbakan.”
Güzel.
Peki, Kemal Bey açıkladıkları parlamenter sistemin içeriğini biliyor mudur dersiniz?
İşte bunun çarpıcı bir örneği var…
Kendisi, Başkanlık sistemi referandumunda “Hayır” çıkması için aylarca ter dökmüş isimdi malumunuz.
Ne var ki, referanduma günler kala katıldığı bir radyo programında “Cumhurbaşkanı ile Başbakan ayrı partilerden olursa asıl o zaman n’olacak?” deyince, anladık ki Kemal Bey Başkanlık sistemini tamamen ters anlamış.
Şimdi de diyor ki; “Parlamenter sistemi geri getireceğiz. Ayrı partilerden birimiz cumhurbaşkanı, öbürü başbakan olacak.”
Tamam, madem kamuoyu önüne bu kadar iddialı bir şekilde çıkıp eski sisteme döneceğinizi söylüyorsunuz ve program açıklıyorsunuz…
Cumhurbaşkanını halk mı seçecek, Meclis mi?