ABD’nin ‘çekilme’ hamlesi, Suriye satrancını yeniden şekillendirdi.
Trump’ın, Türkiye’ye “Buyur, benim yerime sen oyna” demesi, elbette her şeyden vazgeçtiği anlamına gelmezdi.
Bilakis; gerek Suriye, gerek Orta Doğu, gerekse doğu Akdeniz’de Türkiye üzerinden yeni bir oyun kurguladığını gösterdi.
İlk yansımaları da görüldü…
27 Ekim’de İstanbul’daki dörtlü zirveye katılan Fransa “PKK/YPG’nin yeni hamisi benim” mesajıyla Türkiye’yi karşısına aldı.
Peşinden Almanya’nın da gelmesi muhtemel…
***
Suriye’de topu topu 200 askeri bulunan Macron’un yan çizmesi çok da hayıflanılacak bir şey değil.
Ancak, önümüzde Rusya ile yürütmemiz gereken çok hassas bir süreç var.
Çünkü Rusya, Esad’la anlaşıp elindeki bölgeleri rejime devretmeye başlayan PKK/YPG’nin bu hamlesini şimdilik memnuniyetle izliyor gibi.
Bu, Türkiye’nin kabulleneceği bir şey değil.
Nitekim Dışişleri Bakanımız, teröristleri rejimin yanında da vuracağımızı ilan etti.
Ayrıca, 500 binden fazla sivili katleden Esad rejimini PKK/YPG’den farklı görmediğimizi de defalarca vurguladık.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın zamanda Rus mevkidaşı Putin’le bu konuları değerlendirecek.
Her ne olursa olsun, Rusya ile uzlaşmamız, ABD’deki evangelistleri aşmaktan çok daha kolay olacak.
Ankara kendinden emin ve bir o kadar rahat…
Terör örgütünün Esad’la kurduğu hayallerin de kâbusa dönüşmesi yakındır inşallah.
*************
HDP’li Garo Paylan doğru söylüyor beyler
Çok yerde anlattım…
Hatta kaç defa yazmak istedim, kısmet olmadı.
Avrupa’da sıkça dinlediğimiz, hakkaniyetli bir uygulama.
Konumuz, trafik cezaları…
Kırmızı ışıkta geçince ya da hız sınırını aşınca, herkese aynı cezayı kesmiyorlar.
Ya ne yapıyorlar?
Suçu işleyenin gelirine bakıyorlar…
Cezayı ona göre kesiyorlar.
Yani asgari ücretli bir çalışan ile patronu, işledikleri suça aynı parayı ödemiyorlar.
***
HDP’li Garo Paylan, Avrupa’da hayranlıkla karşıladığımız bu uygulamayı Meclis gündemine taşımış.
Çok da iyi etmiş…
Çünkü cezaların caydırıcı olabilmesi için bu şart…
AK Parti de öneriye olumlu yaklaşmış “Meclis’e teklif getirin, konuşalım” demiş.
Bakın, HDP’liler de ara sıra doğru şeyler söyleyebiliyormuş demek ki…
Ülke için mantıklı çözümler sunduklarında, olumlu cevap da buluyormuş hatta…
*************
28 Şubat’ın sivil ayağına dokunmazsan…
- Yeni darbe, intikam, ipte sallandırma tehditleri savurmaya devam ederler.
- Darbeci geçmişlerini unutturduklarını zannedip, mazlum ayağına yatmaya kalkarlar.
- Her gün gazete sayfalarından, TV ekranlarından, sosyal medyadan muhafazakâr Anadolu insanına hakaret etmeyi sürdürürler.
- 15 Temmuz’a kadar FETÖ’ye çalıştıkları kabak gibi ortada dururken, 15 Temmuz gecesi direnenleri hedef yapma karaktersizliğine sahiptirler.
- Darbe gecesi FETÖ’yü alkışlayıp, darbenin bastırıldığı sabah demokrat postuna bürünen arsızlardır bunlar.
- Yüzsüzdürler… Amaç itibarıyla FETÖ’den farksızdırlar… Fakat bukalemun gibidirler… Bir şekilde yırtmayı becerirler.
- Kendilerini ‘dokunulmaz’ kılan bir güç vardır… Ama onlar, bunun olmadığına da bir şekilde yargıyı ikna ederler.
*************
Arvasi Hoca’yı andık
Geçtiğimiz cumartesi akşamı Tokat’ta merhum yazarımız Seyyid Ahmet Arvasi’yi anma programımız vardı.
Türk Ocakları ve Tokat Belediyesi ile birlikte düzenlediğimiz panelde, Arvasi Hoca’nın Türklük ve İslamiyet şuuru hakkındaki fikirlerini çok değerli konuşmacılarımız gençlere aktardı.
Beni ziyadesiyle memnun eden, parti ayrımı gözetmeksizin, farklı görüşlerden pek çok gencimizin salonu tıklım tıklım doldurması oldu.
Ve bu ilgi ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösterdi, etkinliği Türkiye geneline yaymamız için şevkimizi artırdı.
Birileri yeni FETÖ’ler üretme, İslamiyetin içini boşaltma hayalleri kuradursun…
Onlara vereceğimiz en güzel cevap, Anadolu’yu mayalayan Arvasi Hoca gibi mütefekkirlerimizin fikirlerini bıkmadan, yılmadan yeni nesillere aktarmak olacak.