Dikkat ettiniz mi; bir süredir Bizim Sayfa, gazetemizin tam ortasında.
Eskiden kalma ağız alışkanlığıyla ‘orta sayfa’ derdik biz ona, yine öyle.
Çünkü bizim için en kıymetli olan burası.
Kurucumuz merhum Enver Ören Ağabey çokça anlatırdı;
“Bu sayfa mektup. Geri kalanı zarf. Gazete bu mektubu ulaştırmak için çıkıyor...”
Gün geçtikçe, zaman ilerledikçe o mektubun kıymeti daha çok anlaşılıyor.
Düşünsenize; Kur’ân-ı kerimin, dinî kitapların yasaklı olduğu yıllar bitmiş bitmesine de…
Zararlı neşriyatla toplumu bozma gayreti, belki o yasaklardan daha fazla zarar vermiş topluma.
Hele televizyon, internet hayatımıza girdikten sonra!
Gündüz kadın programlarına, akşam çoluk çocuğunuzla izlediğiniz dizilere bir bakın…
Kuralsızlığın, ahlaksızlığın en koyu zehrini, ‘masumlaştırarak’ zerk ediyorlar topluma.
Gittiğim bazı ülkelerde içimden geçirmişimdir;
Şu insanlar daha güler yüzlü, birbirlerinin ve toplumun haklarına daha saygılı. Okuyoruz, şunların hepsini İslamiyet Müslümanlara emrediyor. Peki bizde durum niye tersi?
Osmanlı’nın Osmanlı olduğu dönemde Batılıların bizim için yazdıklarına bakıyoruz, o zaman da onlar bizi parmakla gösteriyormuş.