Yücel Koç Türkiye Gazetesi

Yazık ettin Muharrem İnce!

CHP zihniyetine güvenim hiç olmadı… Fakat Muharrem İnce ile ilgili azıcık ümidim vardı. “Hiç değilse -Genel Başkanı gibi- Türkiye düşmanları ile birlikte saf tutmaz” diyordum. “Daha...

07 Haziran 2018 | 6.500 okunma
CHP zihniyetine güvenim hiç olmadı…
Fakat Muharrem İnce ile ilgili azıcık ümidim vardı.
“Hiç değilse -Genel Başkanı gibi- Türkiye düşmanları ile birlikte saf tutmaz” diyordum.
“Daha millî ve yerli bir adam görünüyor, inşallah onun-bunun güdümüne girmez, PKK’ya, FETÖ’ye boyun eğmez” umudu taşıyordum.
“Yeter ki ülkenin bekası için doğru yerde dursun, CHP’li de olsa tek laf etmem. Kasetle iş başına getirilen ve her icraatında bunun diyetini ödemeye çalışan Kılıçdaroğlu faciasına karşı alabildiğine desteklerim” kafasındaydım...
Yani, peşin hükümle reddetmek yerine, kişisel olarak tanıdığım bir kredi ve beklentim vardı.
Lafta değil, icraatta ülkesinin bağımsızlığından yana bir CHP’li figürü hayal ediyordum.
Bu kişinin Muharrem İnce olmasını diliyordum.
Boşuna beklemişim...
***
İnce, ilk golü PKK’lı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ederek attı.
Sonra da ülkemizi fiilen bölmeye teşebbüs etmiş, 53 vatandaşımızın katledildiği bir vahşetin azmettiricisine özgürlük isteyerek…
Peşinden FETÖ yayın organı Ahval’e çıkıp, FETÖ’cülere af işareti vererek…
Batılı büyükelçilerle buluşmayı, onlarla birlikte, kendi Cumhurbaşkanı’nın arkasından atıp tutmayı marifet sayarak…
O hadsiz büyükelçilerden birinin “Erdoğan’ı yargılayacak mısınız?” şeklinde küstahça sorusuna, ağzının payını vermediğini itiraf ederek...
***
Asıl sukutuhayali ABD’ye yaptığı İncirlik efelenmesinden sonra yaşattı.
Kurduğu ilk cümle şöyleydi;
  • İnce: “ABD Gülen’i iade etmiyorum” derse 24 Aralık’a İncirlik’teki askerleri Noel bayramı için ABD’ye göndeririz.
  • Sunucu: “Kapatırım İncirlik’i” diyorsunuz yani!..
  • Yani…
Ertesi gün katıldığı bir başka programda, “Ben kapatırım demedim. Tatile gönderirim, dedim. Ne var bunda!..” diyerek, mevzunun üstünü kapatmaya çalıştı.
Bir daha da ABD aleyhine tek kelimeyi dahi ağzına almadı.
Peki ne yaptı?
Afrin kahramanı Korgeneral İsmail Metin Temel’i hedef aldı.
***
Hani, Kandil harekâtını da yöneten komutan…
Sebebi, Cumhurbaşkanı kendisini eleştirirken alkışlamasıymış.
Dünyadaki bütün kusurlar bitti, bir bu kaldı...
O komutan ki, FETÖ’cü darbeci Semih Terzi 15 Temmuz gecesi arayıp, “Neredesin? Gözaltına alınacaksın” dediğinde, “Bizde kapıya gelene sıkılmaz. Neredesin söyle ben geleyim…” cevabını veren yiğit.
Hainlere o gece neler yaptığını bilen bilir.
Ömrü dağlarda, hain temizlemekle geçmiş…
Dağda PKK, şehirde FETÖ ve uzantılarıyla…
Zaten İnce’nin tepkisinin sırrı da burada…
***
En beğendiğim tepki, Doğu Perinçek’ten geldi.
“25 Haziran’da apoletlerini sökeceğim tehdidiyle aslında Türk ordusunun kahraman komutanına, PKK’nın mevzilerinden kurşun sıktı” dedi.
Doğru ama, eksik…
Sadece Kandil değil, Pensilvanya hainlerine de kendisini alkışlattı.
***
Güneydoğu’ya öğretmen olarak bile gitmeme yürekliliğini (!) gösteren Muharrem İnce…
Sırf bu tayinden yırtmak için FETÖ’nün dershanesinde çalıştığını öğrendiğimizde zaten midemiz bulanmıştı.
Üstüne bir de 2007’de o yapı ile birlikte Bosna Hersek’e gittiğin,
30 Mart 2014 mahalli seçimlerinde FETÖ’cülerle birlikte çalıştığın anlaşıldı.
Temelli soğuduk senden…
***
Hülasa…
Muhalefette doğru düzgün birisi olsun diye umutlanmıştık ama…
Bu da Kılıçdaroğlu’ndan farklı çıkmadı.
Artık, değil ömründe 50 kere, günde 5 vakit namaz da kılsan fark etmez…
Biz anlayacağımızı anladık…
Vesselam…
 
*******************
 
Erdoğan’ı bunlarla vuramazsanız
 
  • Meral Akşener’in ‘Prompter gitti, kalakaldık’ itirafında olduğu gibi, Erdoğan’ı da prompter’la vuramazsınız, çünkü o siyasi tarihimizin en güçlü hatibi… Duraksadığı bir andan umutlanır, mitinglerinize malzeme, gazetelerinize manşet yapmaya çalışırsanız, bugün olduğu gibi gerçek bambaşka bir şey çıkar, yüzkarası bir durum yaşarsınız.
  • Erdoğan’ın diploması, FETÖ’nün çok çiğnediği, hatta Kemal Kılıçdaroğlu’na da çokça çiğnettiği bir sakız. Aynı çürümüş sakızı yıllar sonra Muharrem İnce’ye çiğnetmeye çalışarak bir yere varamazsınız. Hele ki kendi milletvekiliniz bile “Öğrencimdir. Onu dört yıl ben okuttum. Diploması gerçektir” derken… Ayrıca, Muharrem İnce’nin çok övündüğü diplomasını Oxford veya Harvard’dan almadığını da birinin hatırlatması gerek…
  • FETÖ’nün 2011’den bu yana diz çöktürmeye, etkisiz hâle getirmeye çalıştığı Erdoğan’ı, FETÖ’den hiç vuramazsınız. Hele ki, Erdoğan’ı devirmek için giriştiği her darbe denemesinde en büyük destekçisi CHP olmuşken…
  • Silah bıraktırmak için denenen çözüm sürecine “PKK nasıl silah bırakır?” diye tepki gösterip, fiili olarak ülkemizi bölmeye giriştiklerinde “Hendekçi arkadaşlar” güzellemesi yapan; örgütün Suriye kolu PYD’ye terörist diyemeyen, Afrin harekâtına karşı duran ve bugün bile Kandil’in yönlendirmelerine muhatap olan bir partinin adayı ya da üyesi olarak, Erdoğan’ın PKK ile mücadelesini ağzınıza bile alamazsınız. Hele hele Diyarbakır mitinginde “Kahrolsun PKK” sloganları attırırken…
  • Ve ekonomi… 2002’de gırtlağına kadar borca batmış bir Türkiye’yi dünyanın 16. büyük ekonomisi yapan Erdoğan’ı, buradan hiç vuramazsınız.
Bunları yapamayınca, prompter gibi uydurma hikâyelerle bir şeyler toplamaya uğraşırsınız…
O da yatsıya kadar sürer…
Elinize yüzünüze bulaştırırsınız.
 
********************
 
Meral Akşener: Heuuvvvvv!..
 
İzlediniz mi videoyu?
Güya TRT çalışanlarını alaya alıyor.
Bakın, tepe yöneticilerini falan demiyorum…
Çalışanları…
Yani emekçileri…
Garibanları…
***
Niyeyse TRT’den çok rahatsızlar…
Diriliş Ertuğrul ve Payitaht Abdülhamid gibi diziler de rahatsız etmiş olabilir bunları.
Sözde özgürlükçü, lafta en demokrat adayımız Muharrem İnce, “Mitinglerimi yayınlamıyor” yalanlarıyla TRT çalışanlarını hedef yapıp, saldırtıyor.
Meral Akşener de mevzuyu daha başka bir boyuta taşıyor.
O, Cumhurbaşkanı seçilirse TRT’yi satacak.
Devletin ‘resmî ve millî’ bir yayın kuruluşu olmayacak yani.
Öfkesi o denli büyük ki, muhtemelen TRT’yi satmakla kalmayacak, içindekilere de bir şey yapacak.
Konuşmalarından belli…
İnce ve kendisinin, saldırganlara hedef yaptığı TRT çalışanlarının tepkilerini Adana mitinginde alaya almış;
  • Çıktı çalışanları, heuuvvvvvvvvvvv, heuuvvvvvvvvvvv şeklinde ağlaşa ağlaşa anlattılar. Şimdi kendileri beuuvvvvv şeklinde gidiyorlar. (Saldırıya uğrayan TRT çalışanlarından bahsediyor)
İşte bu kadın, Cumhurbaşkanı adayınız.
***
Bu seviyesizliğe, bu kine, bu nefrete, siz ne dersiniz bilmem ama…
Akşener’i heuuvvvvvvvvvvv derken tekrar tekrar dinleyin.
Bakalım size de Pensilvanya’daki şarlatanın dümenden ağlamalarını ve peşinden giden zibidilerin çıkardıkları ağlama efektlerini hatırlatacak mı?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O teğmenler yedi defa reddedildi, yine de kılıcı çekti! 21 Kasım 2024 | 1.181 Okunma Bitmeyen uçak yalanları 17 Kasım 2024 | 469 Okunma Cumhur İttifakı çürük yumurta değil ki çatlasın! 14 Kasım 2024 | 1.421 Okunma Bu yapıyla Türkiye Yüzyılı nasıl olacak? 10 Kasım 2024 | 258 Okunma Savaşın kıyısından dönmüş olabiliriz 07 Kasım 2024 | 399 Okunma