Yırtmak için ‘Tiyatro’ diyorlardı…
‘Kontrollü darbe’yi üflüyorlardı…
Belli ki birileri cesaret verdi, gerek kalmadı.
Şimdi göğüslerini gere gere ‘Hero’ (Kahraman) tişörtüyle endam ediyorlar.
Duruşmalarda da hiç utanmadan ‘kahraman’ övgüsünü kullanıyorlar.
Tiyatro artık salonlarda!
Hainler pis pis sırıtıp şehit ailelerini tahrik ediyor…
Yetmiyor, duruşmalarda hepsi topluca avukatlarını alkışlıyor...
Yakınları da onları…
***
Böyle olacağı belliydi…
İlk feryat, mayısta Silivri’de görülen duruşmada, 15 Temmuz şehidimiz Halil Kantarcı’nın eşinden gelmişti.
Şöyle diyordu Ayşe Hanım;
“Gözlerimizle şahit olduk ki çok iyi bakılmışsınız.
Takım elbiseleriniz içinde oldukça bakımlı,
Hemen yamacınızda dizilmiş avukatlarınızla oldukça rahattınız.
Hâkim, bir sanığın 3,5 saat süren savunmasını nasıl da hoşgörü ve nezaketle dinledi.
‘İftiradan bize dava açarlar da bunlara hiçbir şey olmaz’ diye düşünerek ayrıldık mahkemeden.”
***