Bu aralar herkes doktor gibi 'reçete verir' oldu. Aşık
olunmaması gereken 10 karakter, kilo vermenin altın kuralları,
mutluluğu yakalamanın en kestirme yolları vs... Bu kervana Saba
Tümer de katıldı. Ünlü televizyon programcısı, bir süredir yeni
çıkardığı '21 Günde Mutluluk' kitabını tanıtıyor. Kitabını bana da
göndermiş, 'Sevgili Yüksel Bey'ciğim, mutluluklar dilerim' diye
imzalayarak hem de. Doğrusu şaşırdım. Çünkü bir süre önce programı
hakkında yaptığım son derece masum bir eleştiriye karşılık, kaba
bir tepki göstermiş ve benim için "Televizyonu gözüyle izlesin"
demişti. Şaşırmamın sebebi işte buydu. İmzalı kitabı görünce ilk
olarak, 'İşi düşünce eski kırgınlıkları unuttu tabii' diye
düşündüm. Ama kitabını okuyunca yanıldığımı fark ettim. Meğer
Saba'nın o sözleri, kendini kaybettiği, arayıp da bulamadığı,
mutluluğu yakalayamadığı günlere denk gelmiş. Belli ki şimdilerde
kendi bulduğu mutluluk reçetesiyle bambaşka biri olmuş.
'Onu yapma, bunu yap' türünden ukalalık içeren didaktik kişisel
gelişim kitaplarına pek meraklı değilimdir. Ama Saba'nın kuluçkaya
yatar gibi 21 günde mutluluk vâdettiği reçeteden birkaç alıntıyı,
'meraklısı' için burada paylaşıyorum: 'Endişe etmeyi bırak,
ertelediğin işleri hallet, hissetmek istediğin şekilde davran,
hoşgörülü ol, affet, varsayımda bulunmayı bırak, hiçbir şeyi
kişisel algılama, hiç kimseyi değiştiremeyeceğini kabul et, anın
keyfini çıkar, bakış açını değiştir, kendi hayatını yaşa, şükret,
başarısızlığın keyfini çıkar, kendin ol, parayı kendine çek, enerji
vampirlerini hayatından çıkar, yargılamayı bırak, hayır diyebilmeyi
öğren, mutlu ol, mutlu et, iç sesine kulak ver, algını aç'.
Gördünüz işte... Bana hakaret edeni, kitabını tanıtarak mahcup
ediyorum. Benim de mutlu olma yöntemim bu!...