Şunun şurasında bir buçuk ay kaldı. Neye mi? Cumhuriyetimiz için
"Dalya" demeye, milli mücadeleyi 100. Yıl coşkusuyla
taçlandırmaya...
Cumhuriyetin 50. yılında minicik bir ilkokul öğrencisiydim.
Doğrusu, kutlamalardaki coşkuyu, heyecanı yetersiz bulmuştum çocuk
aklımla. Artık neler hayal etmişsem?..
50. yıldan aklımda iki şey kaldı: Biri Boğaziçi Köprüsü'nün
açılışı, diğeri 50. Yıl Marşı.
Bugün ise çok şükür memleketimin dört bir yanı köprüler, otoyollar,
barajlar, tüneller, tüp geçitler, metrolar ile bezeli. Kendi savaş
uçağını, otomobilini, SİHA gemisini, tankını, helikopterini üreten
bir ülke olmanın gururunu yaşıyoruz. Teknolojide, bilimde,
kültürde, sanatta, sporda gümbür gümbür gelen Türkiye Yüzyılı'nı
karşılıyoruz. Katıldığımız her uluslararası zirvede dünya bizim
liderimizin ağzının içine bakıyor.
O halde 100. Yıl coşkusu hepsinden büyük olmalı. Eminim dev kutlama
için gereken hazırlıklar yapılıyordur. Benim işim ise...