Gençler ondan bir imza alabilmek için adeta kendilerini parçalıyorlar.
Büşra'nın yazdığı kitaplardan biri olan '4N1K'nın filmi, önceki sezonun en popüler yapımlarından biri oldu. Bu yıl çekilen ikincisi de önemli izlenme sayılarına ulaştı. Baktılar ki genç izleyici nezdinde sağlam bir karşılığı var, hoop dizi olarak ('4N1K: İlk Aşk') hemen FOX ekranlarına transfer ettiler.
Gördüm ki, Büşra'nın kitapları ve '4N1K' film serileri daha uzun süre gençlerin ilgi odağı olacak.
Hatta bu dizi sayesinde henüz Büşra Yılmaz'ın kitapları ile tanışmamış olanlar da kitap kurdu kesilecek. Sadece onlar mı?
Anne-babalar, hatta büyükanne ve büyükbabalar da... Çünkü Büşra, biz orta yaşın üzerindekilerin anlamakta güçlük çektiği 'genç dilini' kodlamış.
Çocukları ve torunlarıyla bu dil farklılığı yüzünden anlaşmakta güçlük çeken büyükler, bu diziyi 'Yeni nesli anlama kılavuzu' olarak kullanabilir ve çok da faydasını görürler.
Diziye gelince... Genç oyuncuların tamamı başarılı.
İçlerinde geleceğin pek çok yıldız adayı var. Rejisi, kamerası da kalburüstü. Tabii ki gençler ve geleceğimiz adına 'kaygı duymamız gereken' pek çok sahne de içeriyor. Ama diziyi, gençleri tanıyıp anlama konusunda bir 'sosyal laboratuvar' olarak kullanabilirsek, kuşak farkını kapatmak adına önemli bir mesafe kazanırız gibime geliyor.
İşte diziden süzdüğüm yeni nesil lisanıyla ilgili örnekler; üzerinde çalışın derim...
"Senin vicdanın lens mi?" "Az önce yüzüne bakmadığın kız köpek çekince, gururuna mı dokundu?" "Verme sırtıma negatif negatif ya!" "Alıcam bu elini, sokucam kulağına, sürahi gibi dolaşacaksın..." (Fizik öğretmeni odada kilitli kalınca) "Fizikçi bir süreliğine offline beyler!" (Öğretmen odadan kurtulunca) "Fizikçi yeniden çevrim içi oldu." "Sen nasıl bir sınavsın?
Adımı yazıp çıkasım var!" -"Benden uzak dur, tamam mı?" -"Ne kadar mesela?" -"Üç meridyen...
En az üç meridyen uzak dur benden..." "Karnım çok açıktı. Birer pizza mı boğsak acaba?" "Pislik parayla olsa yine yaparım. Hayat felsefem 3 P.
Pizza, pijama, pislik..." "Kızlar bunun peşinde kuyruk.
Öyle ki, kuyruğun üzerinde güneş batmıyor..." -"Kızım sen atar yapmadan konuşamıyor musun?" -"İçimde kanser olacağına, dilimde konser olsun." "Ben sınava sınavda çalışırım.
Kopya çekerken öğrenirim." "Sınava iki gün kala çalışmayı bırakın diyordu uzmanlar.
Ben işimi sağlama aldım, iki ay kala bıraktım..." "Abi o ne surat ya! Muslukçu çatalı görmüş gibi..." "Hep sonra, sonra, sonra...
Anlatacaksan anlat abi ya...
Sayısal bile bu kadar devretmiyor..." Ve son bir not: Hayatımda ilk kez sadece erkek öğrencilere kıyafet mecburiyeti olan okul görüyorum.
Genç kızlara elbise satmaya uğraşan dizinin kıyafet sponsoru talep etmiş olsa gerek!