Sosyal medyada komedyen Hayrettin'in bir videosuna rast geldim.
Florida'da bir sosyal deney gerçekleştirmiş ve videoya almıştı.
Önce lüks restoranlarda yemek yiyenlerin yanına yaklaşıp kibarca
'Karnım çok aç, yemeğinizden bir parça verir misiniz?" diye sordu.
Amerikalılar'ın tamamı bu isteği reddetti, oralı bile olmadı.
Hayrettin daha sonra kaldırımda yatan ve 'Homeless' denilen, saçı
sakalı birbirine karışmış evsiz gence yardımcısı aracılığıyla bir
kutu pizza hediye etti. Evsiz genç hiç ummadığı bu hediyeyi büyük
bir mutluluk ve minnetle kabul etti. Ardından bedava yemeği yemeye
hazırlanan evsizin yanına Hayrettin geldi ve İngilizce "Bana da bir
dilim pizza verir misin, karnım çok aç" dedi. Evsiz genç gülümsedi,
"Harika bir zamanlaman var.
Alabilirsin tabii" diyerek pizzasını hiç tanımadığı Hayrettin'e
uzattı. Bizimki sosyal bir deney yaptığını, zenginlerin hiç
paylaşımda bulunmadığını, oysa kendisinin güç koşullar altında
yaşamasına rağmen yemeğini paylaşmasının büyük bir erdem olduğunu
belirtip yine İngilizce sordu: "Nerelisin?" Evsiz, "Türküm" deyince
bizimki şoke oldu. Sonra muhabbet ilerledi. Evsiz genç, kendine
yeni bir hayat kurmak için Türkiye'yi terk etmiş. Önce İtalya'da,
sonra İspanya'da yaşamış.
Tutunamayınca kapağı 'fırsatlar ülkesi' diye bilinen ABD'ye atmış.
Sonuç, yine hüsran. Sıfırı tüketince sokaklarda yatıp kalkmaya
başlamış.
'Homeless' Mehmet ibretlik şeyler söyledi: "Ben kimsenin kimseyi
nerelisin, neye inanıyorsun diye yargılamadığı Türkiye'mi özledim.
Kürdün elinden yediğim kebabı, Laz'ın pişirdiği Karadeniz yemeğini
özledim. Sakın kimse vatanını terk edip buralara gelmesin.
Avrupa ve Amerika'daki işsizlik oranı bizdekinden fazla ama
açıklamıyorlar, gizliyorlar.
Onların ekonomik durumu bizden çok daha kötü. Ben İspanya'da
yaşadım.
Orada işsizlik oranı yüzde 20.
Kimse vatanını terk etmeye kalkmasın. Avrupa ve ABD'de yıllarca
yaşamış biri olarak bu kötü macerayı kimseye tavsiye etmiyorum."
Bir dramdan bu kadar mı güzellik süzülür? Hangisine sevineceğimi
bilemedim. Nimetler denizi bu ülkede yaşadığıma mı, gönül zengini
insanların arasında nefes alıp verdiğime mi...
Farkında değiliz ama iyimser olmamız için öyle çok nedenimiz var
ki...