Her gün yeni bir dolandırıcılık yöntemi ile tanışıyoruz.
Kandırma konusundaki yaratıcılığımızı uzay çalışmalarına
yönlendirebilseydik herkesten önce Mars'a gidip bayrağımızı
dikerdik.
Sevgili dostum Muharrem Akduman ise "akıl uçuran" bir
dolandırıcılık yöntemine dikkat çekmiş. Kamu spotu niyetine...
"Yüksel'ciğim, merhaba, eski bir dolandırıcılık yöntemi, duyduğuma
göre yeniden hortlamış. Beyoğlu esnafından biri anlattı. Olay şu:
İyi giyimli, ağzı laf yapan orta yaşlı bir adam İstiklal
Caddesi'nde tur atıyor. Gözüne kestirdiği orta yaşlı ve elinde kız
torunu olan bayanlara yanaşıp şöyle diyor: 'Hanımefendi özür
dilerim, ben iş adamıyım, torununuz galiba... Benim de kız torunum
var, yurtdışında ve sizin torununuza çok benziyor. Torunum aklıma
geldi görünce. Bugün de torunumun yaş günü. Hediye gönderemedim
kendisine, müsaade ederseniz torununuza bir hediye almak isterim
şuradaki kuyumcuda.' Kadın 'Ne münasebet?' dese de adam razı ediyor
ve giriyorlar kuyumcuya. Model beğenirlerken, adam 'Bana da bir
yüzük lütfen' diyor ve pahalı yüzüklerden birini beğenip parmağına
takıyor. 'Bu ışıklardan taşları iyi göremiyorum, bir de gün
ışığında bakayım' deyip kapı önüne çıkıyor ve...