'Kaderin oyunu mu bu bana / Göstermesin seni bana /
Karşımda olsan da bakmam / Arkadaşımı aldatmam / İsterse kalbim
ağlasın / Arkadaşımın aşkısın...' Bu şarkı durup dururken aklıma
takılmadı. Genç popçu Simge Sağın, geçen hafta ilginç bir itirafta
bulundu.
Yediği içtiği ayrı gitmeyen arkadaşının, sevgilisini elinden
aldığını, bu yüzden saçlarına bir gecede ak düştüğünü, sinirden
duvarları tırmaladığını söyledi. Aslında bu 'En yakın arkadaşını,
en yakın arkadaşıyla aldatmak' son zamanlarda çirkin bir moda
haline dönüştü. Birlikteyken 'kanka' olanlar, meğer aşk
üçgenlerinin iç açılarını hesaplayıp dururlarmış. 'Şunu bir bıraksa
da ben kapsam' diye pusuda bekleyenler olduğu kadar, beklemeye
tahammülü olmayıp daha ilişki sürerken sevgilisini elinden kapanlar
bilinenden daha çokmuş. Diyeceğim o ki; şov dünyası şu sıralar
'dost kazığı' yiyenlerin feryatlarıyla çınlıyor.
İşte 'Arkadaşımın Aşkısın' şarkısını hatırlamam da bu yüzden.
Eskiden 'arkadaş aşkının' kutsallığı vardı.