TRT 1'in iddialı yeni dizisi Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı ilk
üç bölümüyle reyting açısından hayal kırıklığı yarattı. Diziyle
ilgili bu köşede yayınladığım ilk yorumumda bu sonucun ipuçlarını
vermiştim zaten.
Birincisi; bir korsan dizisinin vermesi gereken 'deniz ruhunu' ne
yazık ki izleyiciye geçiremedi. Denizle ilgili sahneler eksik ve
yetersizdi. (Sahnelerde deniz hep çarşaf gibiydi. Bir Kuzey Egeli
olarak oraların nasıl rüzgarlı, fırtınalı olduğunu bilenlerdenim.)
Tekne ve deniz sahneleri tiyatro sahnesini andırıyordu. Dövüş
koreografileri çok yetersizdi. Dekor tasarımlarında hatalar vardı.
(Hanın arka odasındaki toplantı odası gibi) Oysa keresteye harcanan
paranın bir bölümüyle yapılacak 3D animasyonlar dizinin pek çok
sahnesini kurtarabilirdi. (İskenderiye Limanı'nda 6 ay süresince
hep aynı geminin demirli olması gibi) Baş kahramanlığın dört ayrı
karaktere bölüştürülmesi dikkat dağıtıyordu. Paralel anlatımların
çokluğu kafa karıştırıyordu. Gerçeklik ile gerçeküstülük birbirine
çokça karışıyordu. (Poseidon karakterinin Karayip Korsanları'ndaki
Kaptan Sparow'a fazlaca benzemesi gibi) Engin Altan Düzyatan'ın,
'Ertuğrul'dan kısa süre sonra Barbaros olarak karşımıza...