Pazar gecesi merhum Barış Akarsu kardeşimin annesi Hatice
Hanım aradı. Hıçkırıklarla ağlıyordu. Amasra'daki müze evlerine
hırsız girmiş. Barış'tan yadigar ne kadar kolye, ödül, yüzük ve
özel eşyası varsa hepsini almış; tabii evdeki değerli diğer
eşyalarla birlikte. Barış'ın çalınan özel eşyaları arasında hiçbir
zaman yanından ayırmadığı Ayetel Kürsi ve bir zamanlar 'Barış
yüzüğü' olarak moda olan özel tasarım yüzük de varmış. Hırsız,
Hatice annenin gözü gibi koruduğu gitara ise dokunmamış.
Barış'ın trafik kazası geçirip hayatını kaybettiği o acılı
günler dün gibi aklımda. Hastane koridorunda Hatice anneyi ilk
gördüğümde içim cız etmişti. Elinde Barış'ın çorabı vardı. Adeta
bir gül yaprağı gibi avucunda tutup kokluyordu.