Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

Başın örtüsü mü beynin örtüsü mü?

21 yıl... Dile kolay, tam 21 yıldır Türkiye'de organizasyon açısından tek kelime ile 'kusursuz' bir müzik yarışması icra ediliyor: Liselerarası Müzik Yarışması. Okullar, yarışmacılar...

01 Mayıs 2018 | 174 okunma
21 yıl... Dile kolay, tam 21 yıldır Türkiye'de organizasyon açısından tek kelime ile 'kusursuz' bir müzik yarışması icra ediliyor: Liselerarası Müzik Yarışması. Okullar, yarışmacılar, sanatçılar, jüri üyeleri, sponsorlar değişiyor.
Değişmeyen tek şey ise yarışmanın organizatörü Serhat Hacıpaşalıoğlu'nun özverisi, dikkati, özeni ve çalışkanlığı...
Serhat bu sene de 'Yarışma nasıl düzenlenir?' dersi verdi adeta. Jüri üyelerine kendilerini birer Hollywood starı gibi hissettirdi. Yarışmacıları öyle bir kucaklayıp öyle güzel onore etti ki; liseliler, müziğe daha bir şevkle tutundu. Her şey saat gibi tıkır tıkır işledi, final günü ve ödül gecesi su gibi aktı.
Bostancı Gösteri Merkezi, müthiş bir coşku ve eğlenceye evsahipliği yaptı. Jüri, kendini öyle sorumlu hissetti ki, kılı kırk yardı. Öyle olunca da ödüller tartışmasız bir hakkaniyet ile sahiplerini buldu. Yarışma, ana sponsoru Turkcell'in Fizy hizmeti ile gün boyu internet üzerinden izleyiciye ulaştı. Ama keşke ulusal kanallardan biri tarafından canlı yayınlansaydı, bu güzelliklere çok daha büyük bir çoğunluk tanıklık edebilseydi. Hangi güzelliklere mi? Anlatayım...
Ordu'dan, Trabzon'dan, Karabük'ten, ülkenin dört bir köşesinden liseler gelince ortaya müthiş göz alıcı bir kültür mozaiği çıktı. Beni en çok mutlu eden ve heyecanlandıran ise orkestra üyeleri ve solistlerin ezici bir çoğunluğunun kızlardan oluşmasıydı.
Hem okuyan, hem de kendilerine hobi olarak müziği seçen genç kızlarımızı görünce, yarınlar adına çok daha fazla umut doldum. Ya icralara ne demeli? Sahnede bohem ezgiler de vardı, Haydar Haydar da... Tayt ile dans eden balerin kızımız da oradaydı, başörtülü genç kız solistimiz de... Hele o başörtülü genç kardeşimiz...
Öyle yumuşak, öylesine kadife, öyle içe işleyen bir sesi vardı ki, jürideki basın mensuplarının oy birliği ile Basın Özel Ödülü'nü sonuna kadar hak etti. Ben de Hürriyet'ten sevgili meslektaşım Sinem Vural ile beraber ona sahnede ödülünü takdim ederken en az onun kadar heyecanlanıp mutlu oldum. Ve bir kere daha beynin üzerine sarılmış örtüleri yok etmek yerine başın üstünde bulunan örtülere takılıp kalanlara üzüldüm...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu duruşmalar canlı yayınlanmalı 22 Kasım 2024 | 174 Okunma Mesele 8 bin lira değil anlamadınız mı? 21 Kasım 2024 | 551 Okunma Sosyal medya geneleve döndü 20 Kasım 2024 | 998 Okunma Ahlaklı esnafa mektubumdur 19 Kasım 2024 | 257 Okunma Bir gün cayır cayır yanacağız!.. 17 Kasım 2024 | 141 Okunma