Az daha kendi kendimizi yeniyorduk, az daha... Şükür ki
dirayetli, karakterli ve başarıya inanmış bir takımımız vardı da
zafer beklentimiz kursağımızda kalmadı...
Finale çıktığımız İtalya maçından sonra olan bitenlere inanamadım.
Filenin Sultanları'nın üzerinden memleket siyaseten bir kez daha
bölündü. Atatürk ile Abdülhamid'i kıyaslayanlar mı istersiniz,
Ebrar ile Vargas'ı sporcu kimliklerinden sıyırıp sadece özel
hayatları ve görünümleriyle yargılayanlar mı, millilerimizi sadece
"muhalefetin takımı" olarak tanıyıp ve tanıtıp, siyaseten rakip
gördüklerini ötekileştirenler mi, "Fırsat bu fırsat" deyip Ebrar
üzerinden LGBT propagandası yapanlar mı?..
Zaten uzun bir süredir kederde de, sevinçte de "bir" olamıyoruz.
Sanırım fitnebazların oyununa gelip, "millet olma" özelliğimizi
yitirmek üzereyiz. Şehitlere üzülenimiz de var, sinsice el
ovuşturanımız da... Depremzedeyi acısıyla değil, kime oy verdiğiyle
tartanımız da... Atatürk'e sövenin, onun filmini engelleyenlerin
önce kim olduğuna bakıp, tepkilerini ona göre koyan ya da koymayan
var. Yok eğer siyaseten işlerine gelmiyor ya da arpalarına engel
oluyorsa üç maymunu oynuyorlar. Bu yüzdendir ki; yekpare olmamız
gereken...