Toplumun stres biriktiren fay hattı üzerinde dolaşan Kızılcık
Şerbeti ilgi gördü diye peşine pek çok benzer dizi takıldı.
Kızılcık Şerbeti'nin dümen suyuna kapılan Kızıl Goncalar ve Ömer
gibi yeni akım dizilerin başrolünde karakterlerin değil,
"başörtünün" yer almasını kaygıyla gözlemliyorum.
Bu ülke başörtüsü için çok büyük bedeller ödedi. Bunun artık bir
yaşam biçiminin sembolleştirilmesi, kutuplaşma ve cepheleşme objesi
olarak gösterilmesi, köhneleşmiş bir algı operasyonudur. Ne yazık
ki bu tür diziler, ötekileştirmeye hizmet ederek; inancını,
ibadetini özgürce yaşamak isteyen insanları üzüyor, rencide ediyor.
Özellikle başörtülü kadınların her türlü şeytanlığı, entrikayı
yapan kişiler olarak gösterilmesi akla "Bu operasyon nereden servis
ediliyor?" sorusunu getiriyor.
Son olarak FOX'ta yayınlanan Kızıl Goncalar dizisindeki Kur'an
dersi sahnesi büyük tepkilere yol açtı. Bir öğrenci, okula
gelenleri görmek için okumayı bırakıp pencereye koşunca...