Günlerden cumartesi... Bu da demek oluyor ki, her hafta olduğu gibi Yakından Kumanda'nın tuşları üzerinde siz değerli okurlarımın parmakları dolaşıyor olacak.
Sakın popülizm yaptığım sanılmasın ama bir kez daha okurlarımla
gerçekten gurur duyduğumu söylemek zorundayım. Dikkatleri,
seçicilikleri, detaycılıkları, doğru tespit ve yorumlarıyla hem bu
köşenin kalitesini arttırıyor hem de benim ufkumu, vizyonumu
geliştiriyorlar. Onlar sayesinde televizyon izleyicisinin nabzını
tutma, beklentilerini ve hassasiyetlerini ölçme olanağı
buluyorum.
Sevcan Ceyhan adlı okurumun eleştirisi ise yapımcı, yönetmen ve
senaristlerin bakış açısı ile ekran başındakilerin algılama
biçimleri arasındaki derin uçurumu betimlemesi açısından çok
önemli. İşte okurumuzun haklı hassasiyeti:
"Kanal D ekranlarında perşembe günleri yayınlanan Camdaki Kız
dizisinin son bölümünde iki insan arasındaki ilk gece anlatılırken,
bekaret üzerinden o kadar çok acının, cinselliğin pornografisi
yapıldı ki tiksindim -ki diziyi ilk defa izledim. Bence bu dizi
'Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlamadır' başlığı altında
gösterilmemeli. Mahremiyet diye bir şey var."
....