Ezel dizisi ilk kez atv ekranlarında yayınlandığı hafta bu
dizinin Türk televizyon tarihi için bir 'milat' olduğundan söz
etmiştim. O günler için son derece erken ve bir o kadar da iddialı
bir yorumdu. Ancak zaman beni haksız çıkarmadı. Dizi gerçekten de
bir efsaneye dönüştü.
Pazartesi, Turkuvaz Yayın Grubu'nun yeni kanalı a2'nin gala
gecesiydi. Açılış da hak ettiği şekilde Ezel dizisi ile yapıldı.
Diziye yeniden şöyle bir baktım. Bana göre; rejisiyle,
senaryosuyla, oyunculuklarıyla, mekan, kostüm ve aksesuvarlarıyla
Türk televizyonculuğunun gurur anıtı gibiydi.
Aslında izleyiciye nostalji yaşatacak bir retro kanalı, bundan
yıllar önce bu sütunlarda TRT için önermiştim. "Arşivinizde efsane
diziler, şovlar, yarışmalar var. Onca kanalınızın arasında neden
bir retro kanalınız yok?" diye sormuştum. Elini çabuk tutan TRT
değil, bizim Turkuvaz grubu oldu. Şimdi atv ekranlarından gelip
geçen ne kadar efsane olmuş dizi varsa; bir bir yeniden a2
ekranlarında resm-i geçit yapacak. (Elveda Rumeli, Sıla, Aliye,
Avrupa Yakası, Asmalı Konak, Selena, Adanalı ve daha niceleri...)
Ancak kanalın bir yan etkisinden de söz etmek zorundayım: O
dizileri tekrar izleyince, bugünlerde 'yeni dizi' diye önümüze
konulanlardan daha çok soğuyabilirsiniz.
FUTBOLUN YENİ ADRESİ
Bu arada a2 için son derece yerinde bir 'stratejik hamle' de
yapıldı. Ziraat Türkiye Kupası maçları dünden itibaren a2 kanalında
yayınlanmaya başlandı. Bir taşla iki kuş. Hem futbolseverler için
yeni bir kapı aralanacak, hem de futbol sevgisi üzerinden
izleyicilere kanalın içeriği tanıtılacak.