Geçen haftanın en çok tartışılan konusuydu. İki kelam da ben
etmeden yapamadım.
Yıllık 1 milyon 800 bin liralık iletişim harcaması. Yeni yılın ilk
ayında 800 bin liralık bir harcama daha... CHP'li milletvekili Elif
Doğan Türkmen'in TBMM'ye ödettiği bedel bu. Aslında TBMM dediğiniz,
biziz. Yani bu para bizim, hepimizin cebinden çıkmış.
Ne yapmış Elif hanımefendi?
Adana'daki seçmenlerine yılbaşında tam 1.5 milyon tebrik kartı
göndermiş!
Yahu birincisi, dünya tebrik kartını unutalı 30 yıl oluyor. Çok
nostalji meraklısı biriysen, cebinden parayla kart satın alıp yine
cebinden posta ücretini ödeyerek ya da kapı kapı dolaşarak
dağıtırsın o kartları. Yok eğer değilsen; hem paramızı, hem ülkenin
ormanlarını telef etmeden, kendi sosyal medya hesaplarından tebrik
mesajı yayınlarsın, olur biter. Ama yok...
Devletin malı deniz, yemeyen domuz ya; o da sallamış kaşığı haram
sofrasına... Meclis Divan Üyesi olarak 'sınırsız iletişim
harcaması' maddesinden yararlanmış! A Haber'de yayınlanan listeye
göre, iletişim harcamasında CHP'li vekiller ilk üç sırayı
paylaşmış. Vekillerin toplam iletişim harcamalarında CHP'liler
yüzde 70'lik paya sahipmiş. Demek ki, bunlar bir gün iktidara
gelse, devletin önemli makamlarına otursa, sınır filan
tanımayacaklar!
Aslında sözüm sadece CHP'ye değil, vekilimiz olarak Meclis'e
gönderdiğimiz herkese... Siz benim paramla, sağa sola tebrik kartı
gönderip hava atacak, imajınızı cilalayacak, sözde yeni seçmen
kazanacaksınız, öyle mi? Millet, çok yazar diye gurbetteki anasını,
babasını, eşini, çoluğunu çocuğunu aramaktan imtina ederken hem
de... Emekli Mehmet Amca, yokluktan askerdeki oğluna telefon kartı
gönderemezken, siz 13 ayda 2 milyon lirayı 'iletişim harcaması'
diye bize fatura edeceksiniz ha!