Medya dünyasında rezaletin bini bir para... Mafya babaları ile
kucak kucağa otururken dijital teknoloji ile sobelenenler mi
ararsın, karanlık para odaklarından milyon dolarlar dilenenenler mi
yoksa baronlar tarafından maaşa bağlananlar mı?..
Çok şükür bugüne kadar boğazından tek kuruş haram lokma geçmeyen,
emri altındakilere de geçirtmeyen bir gazeteci olarak 'ilk taşı
atma cesaretini' kendimde buluyorum. Aylar önce, bugün yaşananlar
içime doğmuş olmalı ki, bu sütunlardan "Var mısınız maaşlarımızı,
gelirlerimizi açıklamaya" diye seslenmiştim köşe yazan, program
sunan meslektaşlarıma... Ne yazık ki kulaklarının üzerine yattılar,
çıtları çıkmadı.
Hemen her gün, dürüst gazetecilerin meslekleri adına utanmalarına
yol açan, Türk basınının saygınlığını ve güvenilirliğini halkın
gözünde yerle yeksân eden gelişmeler, iddialar, açıklamalar ortaya
çıkıyor. Gazetecilik, 'kız verilmeyecek' mesleklerden biri haline
geleli çok oldu zaten. Neden? İçimizdeki bu süne zararlılarını
bizzat kendimiz temizleyemediğimiz için...
Şimdi söz sırası Cumhuriyet Savcılarının olmalı. İtalya'daki Temiz
Eller operasyonunun benzeri "Temiz Kalemler" hareketine acil
ihtiyaç var. Kimmiş mafya...