Her iki değişikliğin de yarışmaya dinamizm ve renk kazandırdığını söyleyebilirim. Özellikle Yıldız Tilbe'nin doğallığı ve samimiyeti, sımsıcak bir hava yaratıyor. Bu arada ilk akşam Yıldız Tilbe, kimsenin dönüp bakmadığı, vasatın altındaki yarışmacılara kucak açmasıyla dikkat çekti. Bu haliyle bir hurda kağıt toplayıcısı kadar mütevazıydı. Bakalım o sıradan isimleri nasıl geri dönüştürecek?
Bu arada diğer jüri üyelerinin de hakkını teslim etmek gerekir. Yıldız'ı o kadar güzel karşıladılar, öyle iltifatlara boğdular ki, o koltuğa kim otursa zaten 'yıldız' olurdu.
Bir de dip not: İlk iki gün içinde yarışanlar arasında neredeyse her üç kişiden biri müzik öğretmeniydi. Belli ki tahtaya çizilen sol anahtarı hiçbir kapıyı açmıyor; 'Koltuk döndürtmek' şart!