Bizim mamalarımıza 1960 darbesinin tozu bulaşmıştı. Belki de o
yüzden 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz'a direndik.
Bizim ilkokulda siyah formanın üzerine iliklediğimiz kolalı beyaz
yakalarımız vardı. Belki de ondan bildik siyah ile beyazı hakkınca
ayırmayı.
Bizim beslenme saatimiz vardı ilkokulda. Marshall yardımıyla gelen
süt tozunu sıcak suya katıp verirlerdi bize ama sütümüz hiç
bozulmadı. Yıllar sonra 6. Filo'nun Conilerini Dolmabahçe'den suya
döktüğümüzde anladılar ne kadar bozulmadığımızı.
Biz Armstrong'un aya ilk adımını atışını televizyondan izleyen
çocuklardık. Özendik tabii ki astronot olmaya ama
ayaklarımız...