Malum, kerameti kendinden menkul bazı sözde sanatçılar, ödül
törenlerini devlete hakaret etmek için vesile haline getirdiler.
Söyledikleri her cümle, toplumun büyük kesiminde infial yaratıyor.
Sonra da çıkıp özür dilemeye kalkıyorlar. Sanki yolda yürürken
yanlışlıkla ayağımıza basmışlar gibi. Kimi de toplumun dengesini
bozmayı, ahlaki erozyon yaratmayı amaç edinen eşcinsel derneklerine
açıktan destek verip, reklamlarını yapıyorlar.
Şükür ki bu ülkede "gerçek" sanatçılar da var. Tıpkı Şükriye Tutkun
gibi. Bakın Tutkun, geçenlerde sahnede o fırsatçıların yüzüne şamar
gibi inen hangi cümleleri kurdu:
"Devlet benim babamdır. Ben yandaşım, evet, hiçbir partinin değil,
devletimin yanındayım. 14 yıl yetiştirme yurdunda kaldım.
Cumhurbaşkanlığı forsu önünde konser vermek benim vazifem. Beni
koruyan, annemin, babamın yapmadığını yapan devletime minnettarım."
Eğer o duyguyu henüz yitirmedilerse, "bazılarının" utanmasına
vesile olur...