Büyük kentlerden bir iki haftalığına tatil kasabalarına gelip
bölgenin yerli halkına hayatı zindan edenlere lanet olsun.
Her sabah evin önünde eldiven ve çöp poşetiyle "mıntıka temizliği"
yapıyorum. Ne çare ki, iki saat sonra sahil yine çöp yığınlarıyla
doluyor. Midenizi bulandırmamak için attıkları şeyleri
yazmıyorum.
Gece de, gündüz denize girdikleri yere gelip içkili alem
yapıyorlar. Naralar atıp evlerinde uyumaya çalışanlara sabaha kadar
işkence ettikleri yetmiyormuş gibi bir de boş şişeleri denize
fırlatıyorlar. Ertesi sabah da talan ettikleri aynı yerden denize
giriyorlar. Ne yazık ki denizde bıraktıkları kırık camlar onların
değil bizim çocuklarımızın ayaklarını parçalıyor.
Birkaç gece müdahale edeyim dedim ama sarhoşa laf anlatılmıyor ki.
İnsanın başının derde girmesi an meselesi. Sonunda, her gece
ihbarda bulunduğum 200 metre ötedeki jandarma karakolunun
komutanıyla akraba olduk...
Sadece o kadar olsa iyi. Tatil kasabalarının...