Antalya, Adana, Malatya, SİAD... Memleketin dört bir yanında sinema emekçilerini ödüllendirmek için festivaller, ödül geceleri düzenleniyor. Şimdi bekliyorum, son yılların 'olay' filmi 'Müslüm'e festivallerden, törenlerden ödül gelecek mi?
Hiç sanmıyorum.
Neden?
Çünkü halk bir filmi ne kadar sahiplenirse, o film ödüllerden o kadar öteleniyor.
Zira 'gişe yapmak', halk tarafından ilgi ve sevgi görmek, ödül almanın önündeki en büyük engel. Görürsünüz, birkaç yasak savan 'özel' ödül dışında 'Müslüm' de etli butlu bir sinema ödülünün sahibi olamayacak.
Tıpkı 5.5 milyon gişe yapan 'Ayla' gibi...
Oysa 'Müslüm', ödüllü bir filmde olması gereken neredeyse tüm kriterleri barındırıyor. Gerçek olaylardan süzülmüş harika bir senaryo, nefis bir sinema dili, kostümünden aksesuvarına bir dönem filmi için yapılabilecek en özenli prodüksiyon, sarkmayan bir montaj, harikulade müzikler ve parmak ısırtan oyunculuklar...
'Müslüm', son yıllarda 'Babam ve Oğlum' ile birlikte Türk sinema izleyicisinin en fazla yüreğine dokunan film oldu. Sanırım 'suçu' da bu olacak. Çünkü bizim festivaller; halka yakın duran değil, yönetmenlerin kendilerini ve yakın çevrelerindeki entel tayfasını mutlu etmek üzere çektiği karanlık, kasvetli, anlamsız filmlerin onurlandırıldığı(!) tatmin yerleri haline geldi.
Haydi festivalciler, bu kez utandırın beni...