Daha önce de defalarca yazdım. Sokaklarda kol gezen vahşetin ve
şiddetin tek sorumlusu olarak televizyon dizilerini ya da gündüz
kuşağı programlarını işaret edip sonra da olay yerini hızla terk
etmek vicdansızlıktır, adaletsizliktir, sorumsuzluktur,
kolaycılıktır... Zira mesele; televizyonlara, gazetelere çemkirip,
parmak sallamakla çözülemeyecek kadar derin ve girifttir.
Aslında bu maksatlı saldırının alt metnini okuyabilmek için benim
gibi 45 yılını televizyon ve medya üzerine kalem sallamakla
geçirmeye de gerek yok. Sadece aklı selimle olan biteni zihin ve
vicdan filtresinden geçirmek yeterli.
Belli ki kimi çevreler, bazı medya kuruluşlarını tek başına bu işin
sorumlusuymuş gibi gösterip, bir itibar suikastına girişmişler. Ne
mutlu bana ki mensubu bulunduğum Turkuvaz Medya'nın istisnasız her
yayını bu tür hassas konularda otokontrol refleksine sahip. Sabah
gazetemizde toplumun sinir uçlarıyla oynayan, hedef gösteren ya da
kanlı olaylardan tiraj damıtmaya yönelik tek bir haber ya da
fotoğraf göremezsiniz....