Geçen pazar günü Kanal D'de yayınlanan 'Magazin D' programındaki
bölümü ağzım bir karış açık izledim. Bayram değil, seyran değil bir
Cem Yılmaz bandı girdiler ki, uzunluğu tam 18 dakika. İçinde 15
dakikadan fazlası Cem Yılmaz'ın bugüne kadar yaptığı sahne
gösterilerinin en komik anları... Ama ortada 'haber' yok! Allah
gecinden versin, Cem vefat etse ancak bu kadar uzun bir bant
yayınlanabilir! Nebil Özgentürk bile 'Bir Yudum İnsan'ın Cem
Yılmaz'a ayrılan bölümünde bu kadar uzun sahne şovu görüntüsü
kullanmamıştı.
Hadi anlarım; adamın gösterilerinin bir bölümü günlük bir olayla
çakışır, siz de paralelliği anlatmak için 'mecburen' o sahneyi 30
saniyeliğine kullanırsınız. Ama yok, durum öyle değil. Maksat, Cem
Yılmaz'ın reytingini sömürmek. Hem de telif kurallarını hiçe
sayarak.
Amacım, şov dünyasının en çok para kazanan isimlerinden Cem
Yılmaz'a tazminat yollu yeni kazançlar sağlamak değil elbet.
Hedefim, Türkiye'deki telif haklarının nasıl 'haksızlık' üzerine
kurulduğunu göstermek. Peki, haksızlık sadece Cem Yılmaz'a mı
yapılıyor? Tabii ki hayır. Rakip programın muhabirleri, kışın
soğuğunda sabaha kadar bar önlerinde haber çıkarmak için titrerken,
siz 'en kestirmeden' reyting sağacaksınız öyle mi? Peki ya Cem
Yılmaz'ın şov ve filmlerinden seçme görüntüleri ekrana dayayıp
meslektaşlarınızın 'hakkını' hiçe saymak vicdanınıza nasıl sığıyor?
Ya, her sene Cem Yılmaz'ın sahne şovlarını yayınlamak için çuvalla
telif parası ödeyen tv8 enayi mi?