Öldürdükleri kız çocuklarını dere kenarlarına gömenler... 2
yaşındaki bebelere tecavüz edenler... Genç kızların kafalarını
koparıp, surlardan atanlar... Sanki zorla bir korku evine tıkılmış
gibiyim. Ne yapsam da bir türlü çıkışı bulamıyorum. Her günün
sabahında, her köşeyi döndüğümde karşıma bir başka şeytan
çıkıyor.
Bütün bu olup bitenleri "denetimsiz sosyal medyanın", "mafyatik
dizilerin" ya da "bilinçsiz ebeveynlerin" kucağına bırakıp olay
yerini terk edemeyiz. Çünkü bu şeytanların yollarına taşları el
birliğiyle döşedik.
Çocukları televizyonların, cep telefonlarının, tabletlerin önüne el
frenlerini çekmeden biz park ettik. Denetim görevini hep devlete
bıraktık. Çocuklarımızın zihnine ve ruhuna sevgi ve merhametin
yerine parayı biz yerleştirdik. İmanı, vicdanı, saygıyı, sevgiyi
keşfetmeleri için önlerine ışık tutmadık. Bu yüzden el yordamıyla
yürüdükleri o karanlıkta önlerine ilk kim çıkarsa ona tutundular,
onun peşinden gittiler.