Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

Bunun adı İstiklal Savaşı

Bazı günler, içimden televizyon yazmak gelmiyor. İşimi küçümsediğimden, hafife aldığımdan değil elbet. Ama ortada önemli bir 'memleket meselesi' varken, elim diziler, yarışmalar, oyuncular için klavyeye...

29 Kasım 2016 | 223 okunma

Bazı günler, içimden televizyon yazmak gelmiyor. İşimi küçümsediğimden, hafife aldığımdan değil elbet. Ama ortada önemli bir 'memleket meselesi' varken, elim diziler, yarışmalar, oyuncular için klavyeye gitmiyor bir türlü. İşte bugün de o günlerden biri. İçimde acayip bir kuşatılmışlık duygusu, yüreğimde avaz avaz bağırmak istediğim bir isyanım var.
Şu memlekete reva görülenlere bakar mısınız? Önce sinsice örgütlenip, dört koldan hainlik kustular.
Bir kısmı Güneydoğu'da etnik hassasiyetleri kaşıyıp vatanı bölmek için mayınla, bombayla, tuzakla, hendekle askerlerimize, polislerimize, masum vatandaşlarımıza saldırdı. Yüzlerce, binlerce şehit verdik. Bir başka sinsi örgüt, devletin içinde yuvalandı. Hakiminden savcısına, generalinden gazetecisine herkese kumpas kurup devleti zayıf düşürmeye çalıştı. En sonunda ortamın uygun olduğuna kanaat getirip meşru hükümeti cebren düşürmeye, seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı öldürmeye kalktılar. Ama olmadı, başaramadılar. Çünkü milletin 'topyekun' direneceğini, insanların kendilerini tankların önüne atacağını akıllarının ucundan bile geçirmemişlerdi.
Diğer yandan Ortadoğu'da Batı'nın icat ettiği ve İslamcı gibi görünen ama Müslümanlıkla uzaktan yakından bir ilgisi olmayan bir başka vahşi örgütü Ortadoğu'nun masum halklarının üzerine saldılar.
O örgüt şimdi namlusunu bize çevirmiş durumda. Tabii arkasında kimlerin olduğu malum... İstiyorlar ki Ortadoğu'nun ateşine atılalım, yanalım, kavrulalım.
Baktılar ki bu milletin imanını topla, tüfekle, canlı bomba ile sarsamayacaklar, ekonomik tuzaklarla parasını gasp edip suni bir kriz yaratarak yarınlarına ipotek koymaya başladılar. Döviz kurlarındaki çılgın yükseliş ile Avrupa Parlamentosu'nun 'dondurma' kararının aynı günlere denk gelmesi, sizce de tesadüf olabilir mi? 50 küsur yıldır bizi arka bahçesine bağlayıp orada otlattığını sanan Avrupa Birliği, kafasını kaldıran bir Türkiye'ye, sesini yükselten bir lidere tahammül edemedi tabii ki.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu duruşmalar canlı yayınlanmalı 22 Kasım 2024 | 175 Okunma Mesele 8 bin lira değil anlamadınız mı? 21 Kasım 2024 | 551 Okunma Sosyal medya geneleve döndü 20 Kasım 2024 | 998 Okunma Ahlaklı esnafa mektubumdur 19 Kasım 2024 | 257 Okunma Bir gün cayır cayır yanacağız!.. 17 Kasım 2024 | 141 Okunma