Tatil için Ege'ye gidişte Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi
Köprüleri ile İstanbul-İzmir ve İzmir- Aydın otobanlarını
kullanarak 5 buçuk saatte Didim'e vardım. Dönüşte ise Atınoluk,
1915 Çanakkale Köprüsü ve Karadeniz Otoyolu üzerinden 4 saatte
İstanbul'daki evime geldim.
hareketli mesleği yüzünden çocuk yaşta ailemle birlikte uzun yol
yapmaya alışkındım. Ama o yıllarda bırakın Ege'ye Akdeniz'e
gitmeyi, İstanbul'dan Ankara'ya zamanında ve sağ salim varmak bile
meseleydi. Hele Çanakkale geçişleri tam bir kabustu. Bayram
trafiğine kötü hava koşulları da eklenince bir kıtadan diğerine
ulaşmak işkenceye dönerdi. Kaç kez Eceabat'taki feribot
kuyruklarında geceyi arka koltukta uyuyarak geçirdiğimi
bilirim.
Şimdi bakıyorum da ülkemin dört bir yanı duble yollar, 6'şar
şeritli otobanlar, asma köprüler, tüneller, viyadükler ile bezeli.
Oralardan her geçişte emeği geçenlere dua ediyorum.
Bazıları yaptıklarıyla anılır, bazıları ise yapamadıkları
için...