"Selamlar saygılar Yüksel Bey. Bu gece (12 Haziran 2018
/ Salı) 'Eşkıya' yani 'EDHO' günüydü.
Bugünkü bölüm, kanaatimce bir oyuncunun devleşen performansıyla ve bir dünya eşkıyasına gönderilen ustaca bir mesajla hafızalarda yer edecektir. Başrol oyuncumuz Oktay Kaynarca, öylesine bir 'mafya babası' rolü candırdı ki, şahsıma pes dedirtti doğrusu. Kaynarca'nın ustalığına şahittik zaten, biliyorduk, fakat bu usta oyuncumuz bugünkü bölümde resmen devleşti. Herkesin bildiğine inandığım mafya babası 'Don Corleone', 'Baba' (Godfather) ismiyle dünyaya sunulan film serilerinde (Godfather- 2-3-4), sert/acımasız babaların ailelerine olan düşkünlüğü ve aile fertlerinin de 'Baba'ya olan sınırsız bağlılığı ustaca kurgulandığı için resmen mafya babalarını bile sempatik kılmıştı nazarımızda.
Hele ki bu filmlerin dünyada hasılat rekorları kırdığını düşünürsek, dünya halklarının da aynı şeyleri hissettiğini kabul edebiliriz zannediyorum.
Dün gece izlediğim 'EDHO' bölümü, bana bizim dizilerimizin de 'dünyanın en iyileri olduğu' gerçeğini bağırarak anlatmam gerektiğini hissettirdi.
Oktay Kaynarca kardeşimiz döktürdü bu bölümde.
Öyle ki; 'Don Corleone'nin 'Hızır Çakırbeyli'ye biat edeceğine hükmettim eğer gerçek olsalardı. Oktay Kaynarca'nın canlandırdığı 'Hızır Çakırbeyli'; normal insanların havsalasının alamayacağı kadar sert karakterli, vuran/kıran/ öldüren bir tip. Aynı kişilik; bir o kadar da sevecen, ince düşünen, karısının mutluluğu için kendinden bile vazgeçebilen biri. Bu meyanda, usta senaristimize hayranlık dolu bir selam çakmak da boynumuzun borcu. Babaların babası 'Reis', ailesi için her fedakarlığı yapmaya hazır. Ailenin birliği her şeyden önemli 'Reis' için. Ailesini yok etmekle tehdit eden, yeraltı örgütlerini koordine etmek için görevlendirilen CIA ajanını öldürmek için çok özel bir plan yapar ve başarıyla uygulayarak ajanı ve tetikçilerini temizletir (ustaca kurgulanmış sahneler).
Dizinin son sahnesinde karısını helikopterle yurt dışına gönderirken kamera yüzüne zoom'lanır, Kaynarca o keskin ve çok şeyler anlatan bakışlarıyla resmen bir roman okutturur bize. O gözler, çok şeyler anlatarak bölümü bitirir.
Görülesi sahneler. Müthiş bir oyunculuk, ustaca kurgulanmış senaryo, hiçbir elemanı aksamayan bir kadro (cast), aksiyon dolu sahneler, hüzünlendiren/ ağlatan duygusal anlar ve bir dünya starı bana şunu söyletti geceleyin: 'Bizim dizilerimiz dünyanın en iyileri.' Teşekkürler 'EDHO' ve ekibi. Sizlerle gurur duyuyoruz.
Bu dizi vasıtasıyla halkımızdan da bir mesaj ilettik Amerika'ya.
Bu mesajın verilmesini değişik şekillerde kabullenenler olacaktır; beğenenler/beğenmeyenler, gereksiz diyebilecekler, fena değil, olabilir, vs. gibi yorumlar yapanlar cıkacaktır.
Fakat şahsen ben müthiş keyiflendim ve 'EDHO'ya artı puanlar koydum bu mesajdan ötürü. Hep diyoruz ya, 'Dizi topluma mesaj vermeli' diye.
Buyrun mesaja: 'Dostum Yaşar' -ki 'Hızır'ın masasındaki babalardan belki de en önemli olanı, kimsesizlerin babası 'Yaşar' kendisinin ve yeni evlendiği karısının ölüm emrini veren CIA ajanına zaten gıcık olmaktadır.
'Hızır'dan ona iki çift laf söylemek için izin alır. Amerikan ajanının suratına sert sert bakarak ve elini masaya vurarak "Ulan Amerika, biz sizi dinlemiyoruz, artık siz bizi dinleyeceksiniz! Dostum değilsin Amerika!" diye bağırır. Ben sevdim bu mesajı, halkımızın önemli bir bölümünün de bu mesajı sevdiğine eminim. Şimdi gel de söyleme:
'Bizim dizilerimiz dünyanın en başarılı dizileridir.'