Bu karara varmamın sebebi TRT 1'de iki gün üst üste yayınlanan
Mahrem belgeseliydi. FETÖ'nün ileride militan olarak kullanacağı
kişileri daha çocukluk çağında nasıl ağına düşürdüğü, ailelerinin
beynini nasıl yıkadığı bizzat yaşayanların ağzından aktarıldı.
Kuleli Askeri Lisesi'ne sokulacak ve daha sonra Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde örgütün maşası olarak kullanılacak gençlere sınav
soruları önceden veriliyor, sağlık kurulu raporları anlaşmalı
doktorlardan alınıyordu.
Çocuğun aklını önce bir ağabey çeliyor, daha sonra ilçe ve il
eğitim imamları devreye giriyor, beyinleri yıkanıp Fetullah
Gülen'in tutsağı haline getiriliyordu. İmamlar ile Kuleli'de okuyan
askeri öğrenciler, casus filmlerine taş çıkartacak bir gizlilik
operasyonu altında hücre evlerinde buluşuyorlardı.
Yani... İleride çirkin emellerine alet edecekleri subayları daha 14
yaşından yetiştiriyorlardı.
İşte "dünyanın en sinsi örgütü" demem de bundandı.
Belgesel, gazetelerin satır aralarında kalan ama pek çok kimsenin
'dehşetinden' haberdar olmadığı şok mangalarını da ekrana taşıdı.
Kuleli Askeri Lisesi'nde FETÖ'ye bağlı olmayan, kendileri için
tehlike olarak gördükleri öğrencileri 'şok mangası' adı...