Millet bu silahları neredeyse kriko gibi aracının demirbaşı haline getirmişti.
Sokak aralarındaki av malzemeleri dükkanlarında dileyen herkese sorgusuz sualsiz satılan bu silahlar yüzünden kaç masum canını yitirdi, kaç güvenlik görevlisi şehit oldu hesabını bilen yok. Ama bunlar sokak arası dükkanlarında fütursuzca satılmaya devam ediliyor.
Av tüfeklerini bulundurmak için bir av ruhsatı gerekiyor.
Ama bunu elde etmek de dünyanın en kolay işi. Zaten satanların büyük bölümü de ruhsat filan sormuyor.
Durum böyleyken haber sitesi Medyaradar'da rastladığım bir haber kanımı dondurdu.
Meğer bu silahların televizyonlarda reklamları da yapılmaya başlanmış. Hani uydu üzerinden yayın yapan, kerameti kendinden menkul, sahte baldan cinsel gücü artırıcı ilaçlara kadar her türlü melaneti millete boca eden, RTÜK'ün onca ceza ve yasağa rağmen bir türlü baş edemediği o kanallar var ya, şimdi de uzun namlulu silah pazarlamaya başlamışlar. Bu silahları sadece avcılık sporu için (Onun da ne kadar spor olduğu tartışılır ya), kullananları tenzih ederek söylüyorum, ekrandan resmen terör ve ölüm pazarlıyorlar.
Yakında bu kontrolsüz ve başıboş ekranlarda 'İkinci el Keleş'te yaz kampanyası başladı' türünden bir tanıtım görürsem hiç şaşırmayacağım.