Denizde, nehirde kaybolanların yakınlarının kıyılardaki bekleyişleri her zaman yüreğimi dağlamıştır. Çocukluğumun geçtiği Marmara Adası'ndan yüreğime çöreklenen bir çaresizliktir bu. Gidip de dönmeyen denizcilerin aileleri, limanda gözlerini ufka dikip günlerce, hatta haftalarca beklerdi. Umutlarını yitirdiklerinde ise geriye tek bir beklentileri kalırdı; ölen kişinin cesedinin bir şekilde bulunması... Hiç olmazsa, dokunduklarında onu hissedecekleri bir soğuk mezar taşının olması...
Deneyimli denizci Mert İlkmen de hayatının son anlarında ailesinin bu halini aklına getirmiş olmalı ki geride kalanları bir nebze de olsa teselli edecek bir armağan, bir mezar taşı hediye etmek istemiş...
Allah, Mert'in ailesi başta olmak üzere, gidip de dönmeyen herkesin yakınlarına sabır ihsan eylesin. Ve... Herkese ölümlerin hayırlısını, her aileye de Mert gibi evladın en hayırlısını nasip etsin...