TRT Belgesel kanalının harika yapımlarından biri de beni her
çarşamba akşamı saat 23.00'de ekran başına kilitleyen Ucuz
Hayatlar... Belgesel ekibi neredeyse tüm dünyayı dolaşıp, insan
hayatının en ucuzladığı, yaşam standartlarının en fazla dibe
vurduğu coğrafyaları ve oradaki zor şartları gözler önüne
seriyor.
Bu hafta yolları Afganistan'ın çileli kenti Mezar-ı Şerif'e
düşmüştü. Orada kocasını savaşta kaybeden Afgan kadını Şiringül'ün
neredeyse 'imkansız' yaşamına tanık oldular. Şiringül'ün hayatı
zaten travma ile başlamıştı. Küçükken ateşi harlamak için benzin
döken bir yakını yüzünden suratı tamamen yanmıştı. Ardından
kocasını ABD bombardımanında kaybedince, biri zihinsel engelli 4
küçük çocuğuyla bir başına ortada kalmıştı. Mağara devrinden bir
tık üstteki koşullarda yaşıyordu. Çocuklarının kıyafetlerini çöpten
topluyor, bir tabak yemek karşılığında komşularının çamaşırlarını
yıkayarak çocuklarının karnını doyuruyordu.
Kamera, bir ara üç erkek çocuğun damda...