İlkokulda bize televizyonun tıpkı mektup, telefon, telgraf gibi
bir 'kitle haberleşme aracı' olduğu öğretilmişti. Ancak uygulamada
televizyon daha ziyade 'eğlence' özelliğiyle hayatımızda yer etti.
Televizyonun 'haberci' kimliğini bana hatırlatan ise Teve2'de
yayınlanan 'Rehber' adlı gezi programının sunucusu sevgili dostum
Mert Savaş oldu.
Mert'in geçen haftaki durağı Tekirdağ Şarköy'dü.
Belediye'nin yeni uygulamasını hayranlıkla izledim. Bir 'Engelsiz
plaj' yapmışlar.
Tekerlekli sandalyeye mahkum oldukları için plajlardan uzak durmak
zorunda kalan ve serinleme ihtiyaçlarını gideremeyen engelli
vatandaşlar için özel bir plaj hizmeti sunulmaya başlanmış.
Tekerlekli sandalyelerin kumda batmalarını önleyen özel bir zemin
ile beraber iskeleye rampa ve kenarlara tutulacak demirler
konulmuş.
Tekerlekli sandalye ile gelenler son noktada görevli tarafından
suya indiriliyor ve görevli nezaretinde denize giriyorlar. Deniz
sefaları bittikten sonra da tekrar yukarı çıkartılıp sandalyeye
bindiriliyorlar. Mert şöyle diyor: "Bu uygulamayı daha önce
Bodrum'da görmüş ama çekememiştim. Sistemin maliyeti en fazla 15
bin lira ama engellilerin yaşadığı mutluluk parayla ölçülemeyecek
kadar büyük. Röportajda gözlerinden yaş gelerek teşekkür ettiler."
Belki bu sezon için geç kalmış olabiliriz ama gelecek yaz
denizlere, göllere kıyısı olan belediyeler 'Engelsiz plaj' hizmeti
için şimdiden kolları sıvasınlar.
Biz de bu köşeden isimlerini takdirle anıp engelliler adına onlara
teşekkür edelim.