Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

‘Eşkıya’dan muhteşem ters köşeler

Bu hafta 'Eşkıya' bittiğinde, dört metrelik sandalla lodosta Büyükada'dan Bostancı'ya güç bela çıkmış gibiydim. Öyle bir bölümdü ki; seyirciyi deniz değil, adeta senaryo tuttu. Hangisi gerçek...

28 Aralık 2017 | 302 okunma

Bu hafta 'Eşkıya' bittiğinde, dört metrelik sandalla lodosta Büyükada'dan Bostancı'ya güç bela çıkmış gibiydim. Öyle bir bölümdü ki; seyirciyi deniz değil, adeta senaryo tuttu. Hangisi gerçek, hangisi rüya, neresi kurmaca, neresi entrika, kim ölü, kim sağ bir türlü bilemedik.

Önce evin en küçüğü 'Ömer'in, trafik kazasında bir adamın ölümüne sebep olmasıyla sarsıldık. Yerine, evin kapıkulu 'Adnan' girdi hapse tabii ki. 'Hızır', bir taraftan da kendisini yeniden masaya döndürmek için kızını öldüren istihbaratın başındaki 'Nevzat'ı cezalandırmanın planlarını yapıyordu.

'Nevzat', kendisine sözde başarısız bir suikast planlayan 'Hızır'ı ve adamlarını silah zoruyla masanın kurulduğu mekandan aldı. Seyirci, 'Hızır' ve arkadaşlarının artık içeride çürüyeceğini düşünürken, minibüsün içindeki tim üyeleri maskelerini çıkardı. Hepsi 'Hızır'ın takımıydı ve aslında 'alınan' 'Nevzat'tı. 'Hızır', onun ölüm fermanını imzalamadan önce müthiş bir laf etti:
"Biz devleti baba biliriz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu duruşmalar canlı yayınlanmalı 22 Kasım 2024 | 172 Okunma Mesele 8 bin lira değil anlamadınız mı? 21 Kasım 2024 | 551 Okunma Sosyal medya geneleve döndü 20 Kasım 2024 | 998 Okunma Ahlaklı esnafa mektubumdur 19 Kasım 2024 | 257 Okunma Bir gün cayır cayır yanacağız!.. 17 Kasım 2024 | 141 Okunma