İlk hadise 2 Kasım'da Serik Belediyespor ile Hekimoğlu
Trabzonspor arasında oynanan TFF 2'nci Lig maçında yaşandı. Serik
Belediyespor kalecisi İbrahim, ceza sahası dışında sakatlanmış
yatarken, Hekimoğlu Trabzonspor'un futbolcusu Mustafa boş kaleye
gol atınca büyük eleştiri almıştı.
Bir ay sonra 2 Aralık'ta oynanan karşılaşmada ise Beşiktaş kalecisi
Mert, sakatlığı yüzünden yerde kıvranırken bu kez Giresunsporlu
Champness topu boş kaleye gönderip, golü atınca büyük tartışmalara
neden olmuştu.
Son olarak pazar akşamı oynanan Sivasspor-Galatasaray maçında ev
sahibi takım, rakip kaleci Muslera'nın sakatlık nedeniyle yerde
kıvrandığı anda kenara açılan topu Yatabare, takım arkadaşı Fajr'a
gol pası olarak gönderdi. Fajr da tereddüt etmeden topu filelere
gönderdi.
Elimde kandille 'iyilik' arayan biri olarak bu üç olay da vicdanımı
yaraladı. Futbolda acımasız rekabetin gelip dayandığı yeri
göstermesi açısından beni endişelendirdi. Bu üç pozisyonun hiç
olmazsa bir tanesinde futbolculardan birinin fair play adına topu
filelere değil, taç'a göndermesini beklerdim. Yapmadılar...
"Kazanmak için her şeyin mübah olduğu" yer olan gladyatör
arenalarının tarihte kaldığını...