Bu başlığı atarken insanlığımdan utanıyorum. Ama ne yazık ki
doğru.
İbrahim Tatlıses, yemek yerken bir de bakmış ki Suriyeli küçük bir
kız, yutkunarak ona bakıyor. Almış, masasına getirmiş. Ona sıcak
bir çorba ikram etmiş. O kadarla da kalmamış. Savaşta ailesini
yitiren minik kızın, çorbadan daha çok ihtiyaç duyduğu şeyi ona
vermiş: Sevgi ve ilgi... Başını okşamış, onunla kendi dilinde
sohbet etmeye çalışmış, derdini sormuş. Tatlıses, farkındalık
yaratmak için bu özel anı sosyal medyada paylaşmış. Ve kıyamet de
işte ondan sonra kopmuş...
Tatlıses, bu jestinin ardından sosyal medyada adeta linç edilmiş.
Fotoğrafın altına yazılan yorumlara inanamadım. Vay efendim,
İbrahim Tatlıses kendi reklamını yapmak için kızı kullanmış. (Şov
dünyasının en büyük markası olan Tatlıses'in reklam yapmaya ne
kadar ihtiyacı varsa!) Yok efendim, Suriyeli kıza gösterdiği ilgi
ve sevgiyi neden kendi kızına göstermemişmiş...
Yahu adam, anlık refleks gösterip bir gariban kızın en birincil
ihtiyacını, yani açlığını gidermek istemiş. Bundan daha masum bir
şey olabilir mi? Eminim, takma isimlerin ardına sığınıp her sabah
birilerine 'giydirmek' için bilgisayar başına geçen o tatlı su
klavyecileri, eğer Tatlıses o kıza kayıtsız kalsaydı o zaman da
İbo'yu 'vicdansızlık ve duyarsızlıkla' suçlayacaktı. Oysa İbo
harika bir iş yapmış. Hem de en doğru zamanda. Bazı kışkırtıcıların
himayesindeki gözü dönmüş FETÖ işbirlikçileri; savaştan kaçıp
ülkemize sığınan muhtaç insanlarla ev sahibi bizler arasına nifak
tohumları ekmeye çalışırken, kadınlar sırf Suriyeli olduğu için
sokak ortasında tecavüze uğrayıp öldürülürken; İbrahim Tatlıses
vicdandan örülü bir köprü kurmaya çalışmış. Zorunuza mı gitti?