Dünya iki gün arayla iki büyük rezalete tanık oldu. Önce Gazze
kasabı, artık "Yeni Hitler" dediğimiz, İsrail'in eli kanlı lideri
Netanyahu, ABD
Kongresi'nde yüzsüzce alkışlandı. Ardından Paris Olimpiyatları'nın
açılışı adeta LGBT'nin geçit törenine dönüştürüldü. Meşale taşıyan
transseksüeller, podyumda yürüyen sakallı, mini etekli
homoseksüeller, çıplak vücudu maviye boyanmış zevk ve şarap tanrısı
Dyonisos, vs... Öyle ki; TRT Spor kanalı bu rezalete daha fazla
dayanamayıp, canlı yayını bir süreliğine keserek olimpiyatlarla
ilgili paket programları yayınladı. Modern olimpiyatların mimarı
Baron De Coubertin sembol olarak iç içe geçmiş halkaları dizayn
ederken muhtemelen bunu kast etmemişti.
Peki olan bitene şaşırdım mı? Asla!.. Bence şu son bir kaç gün,
Batı'nın ahlaki çöküşünün "miladı" değil, "malumun ilamı" oldu.
Bu arada sapkınlığı göndere çeken aynı Fransa, ülkeyi 4x100
yarışında temsil edecek bisikletçisi Sounkamba Sylla'nın baş örtüsü
ile geçit törenine katılmasına izin...