Bozkırın Tezenesi, Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük halk ozanlarından biri olan, gizli toplum bilimci, UNESCO tarafından koruma altına alınan kültür varlığı, rahmetli Neşet Ertaş'ın Kırşehir Kaman'daki büstüne saldırdılar geçen hafta. Heykeli taşlayarak büyük zarar verdiler.
Düşündüm... Neşet Ertaş, bir siyasi figür müydü? Hayır. Söylemleri bir kesimi mutlu ederken, diğerlerini incitecek tarzda mıydı? Kesinlikle hayır. Hayatında onun için tek bir kem söz söyleyene rastlanmış mıydı? Asla. Peki ne demişti Allah'ın bu garip kulu?
■ "İlimsizlik, bilgisizlik yüzünden cehalet hortlayıp çıkar mı, çıkar. Sevgisizlik, saygısızlık yüzünden insan insandan bıkar mı, bıkar..."
■ "Kendi kendinden utanmayan, yeryüzünde kimseden utanmaz."
■ "Size karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanı altın olsa kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın."
■ "Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil..."
Sahnede ceketini çıkarmak için bile izleyicisinden izin alan adamdı Neşet Ertaş. Onun heykelini taşlayan, mutlaka hasetlikten taşlamıştır. "Bu derinlik, bu fikir, bu nahiflik bende niye yok?" diye...
Bilmem anlatabildim mi, başlıktaki "insan" kelimesinin ardından gelen parantez...