Belgrad Ormanları'nda kaybolduktan 4 gün sonra bulunan, ancak hastanede yaşamını yitiren Ece Gürel vakasının çok boyutlu analiz edilmesinde fayda var.
Benim dikkat çekmek istediğim nokta, inanç sistemlerini tartışmalı kılarak, bireylerin aklını karıştıran ritüeller marifetiyle adeta ruhlarını ele geçirmeye çalışanların yaygınlaşması. -Tövbe haşa- adeta kendi çaplarında peygamberliğe soyunan, hatta kendilerini yeni bir din yaratıyormuş gibi gösterip para, mevki ve güç kazanan, lüks otellerde düzenledikleri sözde seminerlere son model otomobillerle gelerek bin bir şaşaa içinde müritlerini (!) etkilemeye çalışan sahte inanç bezirganları ortalıkta cirit atıyor.
Kimi insanları ormanda bağırtıyor, kimi birbirini tanımayan kişileri birbirlerine sarılmaya zorluyor, kimi de astral seyahate inandırıp saf kişilerin bedenlerinden önce akıllarını uçuruyor...
Ece Gürel'in kaybolduğunda İngiltere'deki arkadaşına yazdığı mesajların içindeki bir cümle aslında her şeyin özeti gibiydi: "Kayboldum. Ruhumu...