National Geographic'de yeni bir belgesel dizi başladı.
Adı, 'Akıbetimiz'. Ölümlerden ölüm beğenmek gibi bir şey. Her
bölümde dünyanın sonunu getirmesi muhtemel bir tehlike gözler önüne
seriliyor. Kimi hafta dünyanın sonunu bir göktaşı getiriyor, kimi
hafta dünyanın dönme hızının yavaşlamasının nasıl bir felakete yol
açtığına projeksiyon tutuluyor. Bir başka bölümde, dünyadaki
hayatın kaynağı güneşimizin gittikçe büyüyüp yaşlı gezegenimizi
nasıl yuttuğuna tanıklık ediyoruz.
PETROL BİTİNCE...
Geçen hafta 'Akıbetimiz'de 'Ya petrol biterse?' sorusuna yanıt
arandı. Malum, dünyadaki tüm petrol rezervinin 50 yıl içinde
tükeneceği öngörülüyor.
Belgeselin yapımcıları buradan hareketle, son petrol damlasının
yeryüzüne çıkarılmasından beş gün sonra başta ABD olmak üzere
petrole bağımlı yaşayan pek çok ülkede sıkıyönetim ilan edileceğini
öngörüyor. Taşıma işleri durduğu için sebze-meyveler hallerde
çürümeye terk ediliyor. Marketlerin önünde silahlı korumalar
beliriyor. İşsizlik beş günde yüzde 30'un üzerine çıkıyor. Dünya
enerjisinin yüzde 40'ını sağlayan termik santrallere kömür
getirilemeyince elektrik kesintileri baş gösteriyor. Hastanelerde
mazotla çalışan jeneratörler devre dışı kalınca ameliyatlar
erteleniyor.
Kaos ortamı oluşuyor. Millet birbirinin evinden yemek,
otoparkındaki otomobilden mazot çalıyor.
30 GÜN SONRA
Petrolün tükenmesinden 30 gün sonra ABD yönetimi tüm uçaklara el
koyuyor. Hükümet sadece bir yıllık yakıt kaldığını açıklıyor.
Trenler yolcu taşımayı bırakıyor ve sadece büyük kentlere yiyecek
taşımak için kullanılıyor.
Mısır ve şeker kamışından alternatif yakıt üretebilmek için,
bulunan her boş alana bu bitkiler ekiliyor.
BEŞ AY SONRA
Tükenişten beş ay sonra ABD hükümeti tüm otomobil fabrikalarına el
koyup sadece elektrikli otomobil üretilmesine izin veriyor. Taze
yiyeceklerin yerini alan süt tozu ve pirinç karaborsaya düşüyor.
Büyük kentlerde açlık ve salgın hastalık kol geziyor. Yollarda
hareketli araç kalmıyor. Gelirinin yüzde 90'ı petrole bağlı olan
Suudi Arabistan ekonomisi çöküyor, ithalat ve ihracata bağlı Japon
ekonomisi sefil hale geliyor.
Garajlarda hareketsiz yatan araçlarını kullanmak isteyen normal
vatandaş uzman kimyagere dönüşerek, deney üstüne deney yapıyor.
İnsanlar zor bir tercihle karşı karşıya kalıyor. Mısırı yemeli mi,
yoksa yakıta mı dönüştürmeli?
İtfaiyenin yakıtı kalmadığı ve sokaklar terk edilen araçlarla dolu
olduğu için baş gösteren yangınlar bir türlü söndürülemiyor.
Kuzeyde yaşayanlar, kış gelirken tıpkı göçmen kuşlar gibi sıcak
iklimlere göçe başlıyor.
BİR YIL SONRA
Petrolün bitmesinden bir yıl sonra Kuzey Amerika'da 20 milyon kişi
açlıktan ölüyor. Yılda 180 milyar dolarlık yakıt tüketimi olan ABD
ordusu tamamen atıl hale geliyor. Petrole alternatif ethanol bazlı
yakıtlardan, yiyecek elde edebilmek amacıyla vazgeçiliyor.
İnsanlar artık sadece kendi ürettiklerini yiyor. Şimdi şehir
merkezlerinde bile büyük tarlalar var.