Geçen hafta iki kadına büyük bir minnet duydum. Biri,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kıymetli eşi Emine Erdoğan,
diğeri cemiyet hayatının önemli isimlerinden Esra
Çavuşoğlu'ydu.
Emine Erdoğan benim bugüne kadar tanıdığım en aktif first lady'miz.
Gün oluyor önderlik ettiği 'sıfır atık' projesiyle Türkiye'nin en
başarılı çevrecilik kampanyalarından birinin başarıya ulaşmasını
sağlıyor, gün oluyor Türkiye'nin en ücra köşesindeki bir köy
okulunun kütüphanesini açıyor, gün geliyor başlattığı okuma-yazma
seferberliği ile kadınların eline birer eğitim meşalesi
tutuşturuyor.
Hanımefendi, geçen hafta da çok önemli bir projenin öncülüğünü
yaptı. Emine Erdoğan'ın himayesinde geliştirilen bir 'hızlı tanı
kiti' ile çocuklara ders sırasında artık maskelerden
kurtulacaklarının müjdesi verildi. Birkaç saniye içinde Kovid-19
testinin gerçekleştirileceği hızlı test sayesinde çocuklar, sınıf
içinde kendilerini bunaltan, rahat ders görmelerini engelleyen,
konsantrasyonlarını bozan maskeleri takmak zorunda
kalmayacaklar.
İkinci kadın kahramanımızı ise Türkiye, değerli meslektaşım ve
mesai arkadaşım Bülent Cankurt'un cuma günü Günaydın'da yayınlanan
müthiş haberi sayesinde...