Geçenlerde bu sütunlarda bir okurumun mektubuna yer vermiştim.
Güneydoğu'da, Irak'ta, Suriye'de hainlere karşı olağanüstü bir
mücadele veren kahraman askerlerimizin ve polislerimizin
hikayelerini anlatan dizi film istiyordu. 'Kendimizi avutmak için
hâlâ Sakarya Fırat'ın tekrar bölümlerini izliyoruz' diye de
ekliyordu.
Belli ki, yüreğimizi soğutmak için ekranda, perdede 'kahramanlık
öykülerine' ihtiyacımız var. Her gün ekranlarına düşen şehit
cenazesi görüntülerinden bunalan vatandaş, yüreğine azıcık su
serpecek hikayelere muhtaç.
'Dağ 2' filminin gişede olağanüstü bir başarı sağlamasının gerçek
sebebi de bu zaten. Oysa senaristlerin, yapımcıların, yönetmenlerin
bu hikayeler için fazla bir araştırma yapmalarına da gerek yok.
Çünkü şu sıralar ülkemizin doğu ve güneydoğusu kahramanlık öyküleri
ile dolup taşıyor. Diyeceğim o ki; un, şeker, yağ ve bolca 'ateş'
varken, helva için kaşığı kavrayıp karıştıracak bir ele ihtiyaç
duyuluyor sadece. Elin Amerikalısı, ABD tarihinin en başarısız
askeri harekatlarından ikisi olan Vietnam ve Irak savaşından ne çok
kahramanlık hikayesi süzdü. Adamlar, yüzlerine gözlerine
bulaştırdıkları savaşları, çektikleri film ve dizilerle bize
kahramanlık destanı diye yıllarca yutturdu.
Durum böyleyken; gelen bir haber, içimde azıcık umut doğurdu.