Atv'nin büyük ilgiyle izlenen dizisi Sen Anlat Karadeniz, bir
kez daha aile içi şiddet yarasına parmak bastı. Bu kez dramın
başrolünde Hazan öğretmenin sınıfında okuyan Tülin adlı kız çocuğu
vardı.
Hazan, Tülin'i öğretmenler odasında bir öğretmenin cüzdanından para
çalarken yakalamıştı. Ama cüzdanda 300 lira olmasına rağmen, küçük
kız sadece 100 lira almıştı.
Hazan öğretmen sorunca, kız acı gerçeği anlattı.
Babası ile annesi 3 yıl önce boşanmıştı.
Ama adam onları rahat bırakmıyordu.
Eve gelip eziyet ediyor, annesini öldüresiye dövüyordu.
Polis geliyor, adamı karakola götürüyor ama yetersiz yasalar
yüzünden adam ön kapıdan girip arka kapıdan çıkıyor ve sonra
şikayet edildiği için anne ile kızına daha büyük işkenceler
yapıyordu. Anne ayağını burktuğu için artık evlere temizliğe de
gidemiyordu. Herkes, Tülin'in annesine yardım için hırsızlık
yaptığını sandı. Ama gerçek öyle değildi. Kız, çaldığı parayı
babasına veriyor, o da içki alıyordu. Kız dedi ki, "Babam içince
annemi daha az dövüyor..." Şu acıya, çaresizliğe bakar mısınız? El
kadar çocuk, annesinin dayak yemesini artık doğal karşılıyor.
"Yemesin" demiyor, "Daha az dayak yesin" diyor. Çocuğun tek umudu,
çaldığı parayla babasına içki alıp onun daha çabuk sızmasını
sağlamak...
Bu sadece bir dizi sahnesi mi? Asla değil... Daha beterlerini her
gün haber bültenlerinde izlemiyor muyuz?
Eski koca dehşeti artık ne bültenlere sığıyor, ne dizilere...
A Haber farkı
Türkiye, Mehmetçik'in yazdığı büyük destanı daha önceki
harekatlarda olduğu gibi yine a Haber'den izliyor.
Askeri operasyonlarda müthiş bir saha deneyimi kazanan a Haber'in
usta ekipleri, dört koldan devam eden Barış Pınarı'nın her
aşamasını anında izleyicilerine ulaştırırken, bizler de bu fedakar
çalışma sayesinde kendimizi Mehmetçik ile sınır ötesinde omuz omuza
hissediyoruz. Mehmetçik, a Haber muhabirine "Düğüne gidiyoruz abi"
derken, göğsümüz gurur ve imanla doluyor.
Önceki gece birliklerimizin kara harekatına başladığını anında a
Haber ekranlarından izledik. Yorumcuların fonunda izli mermileri
gördük, makineli tüfek seslerini duyduk. Dün sabah a Haber'i
açtığımda ekran üçe bölünmüştü. Kritik noktalar Resulayn, Tel Abyad
ve Kamışlı eşzamanlı olarak önümdeydi.
Teşekkürler a Haber'deki gözü pek mesai arkadaşlarım.
Mehmetçik gibi Allah sizin de yar ve yardımcınız olsun.
Birol Güven teknoloji diploması veriyor
Geçen pazar gecesi 360 kanalının izleyicileri, saatler gece
yarısını gösterirken ilginç bir ekran deneyimi yaşadılar.
Birol Güven'in hazırlayıp sunduğu Gelecek Geliyor'da ilk kez
'artırılmış gerçeklik' uygulaması kullanıldı. Programı izleyenler,
akıllı cep telefonlarına indirdikleri AR uygulaması sayesinde,
telefonlarını ekrana tutup orada gördüklerinden çok daha fazla
görüntü ve bilgiye ulaştılar.
Birol Güven, Gelecek Geliyor'un yeni sezonunda ilginç bir uygulama
da başlattı.
Bundan böyle programa konuk olacak ünlülere üç kişilik uzman ekip
tarafından oradaki sohbetine göre 'Dijital Diploma' verilecek. İlk
bölümün konuğu ünlü oyuncu Ersin Korkut'tu.
Meğer bizim Ersin bir teknoloji gurusu imiş. Performansıyla jüriden
tam not alıp diplomasına 100 puan yazdırmayı başardı.
Artırılmış gerçeklik... Her ne kadar hayatımızı kolaylaştıran yeni
bir bilgi kaynağıymış gibi görünse de, insanoğlunun
'doyumsuzluğunun' yeni göstergesi.
Hayatın gerçekleriyle yetinmeyip 'ille de artırılmışını' talep
ettiğimiz bir 'teknolojik arsızlık' gibi...
Gaf kürsüsü
Sunucu Seda Akgül'ün ekranda söyledikleri, erkeklerden büyük tepki
aldı: "Erkek sadece yaşlanır ama asla olgunlaşmaz. Testosteron
hormonunu dizginlemen mümkün değildir. Sadece hareketleri yavaşlar.
Bir erkek eğer aldatmıyorsa aldatamadığı içindir."
Zap'tiye
Ordu sefere çıkmışsa siyaset dili susar, dudaklar sadece dua için
açılır.
Ne demiş?
"1 milyonu kazandıktan sonra telefonlarım susmuyor. Pek çok
kardeşimi buldum. Kuvözde karışmışım filan. Türkiye'nin yarısı
akrabam oldu..." (Kim Milyoner Olmak İster?'in kahramanı Arda
Ayten'in atv'ye verdiği röportajdan)