Doğru bir karşılaştırma yapabilmek için her lideri ve
cumhurbaşkanı adayını olduğu gibi, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu da
'Liderler FOX'ta programında dikkatle izleyip notlar aldım. Hitabet
yeteneği her zaman olduğu gibi zayıf, etkileme gücü ortalamanın
altındaydı. Aynı konuları, ezberlemiş gibi aynı cümlelerle
tekrarlayıp durdu. Vücut dili de ifadesizdi. Jestsiz, mimiksiz,
adeta 'kurulmuş oyuncak robot gibi' konuşunca; haftalardır
liderleri ağırlayan program, en monoton ve sıkıcı akşamlarından
birine evsahipliği yapmak zorunda kaldı. Bir televizyon yazarı
olarak söylemeliyim ki; Muharrem İnce'nin dinamik ve coşkulu
görüntüsünün yanında Kılıçdaroğlu'nun bu halini izleyen CHP'liler
son kurultayda İnce'ye oy atmadıkları için ne kadar yansalar
azdır.
Kılıçdaroğlu'nun bir cümlesine ise hem çok şaşırdım, hem de
üzüldüm. CHP lideri, konuşmasının bir bölümünde aynen şu ifadeyi
kullandı: "Dinin, siyasete bulaştırılmasına hep karşı çıktım." Ben
'Acaba yanlış mı duydum?' diye tereddüt ederken, o ifade tırnak
içinde ekrana da yazılınca başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Yahu 'dini bulaştırmak' ne demek? Din bir virüs müdür? Yoksa çamur
mu, bulaşık kiri mi? Haşa... Kılıçdaroğlu, 'Siyaseti dine
bulaştırmak' ya da 'Dini siyasete karıştırmak' dese anlayacağım ama
"Dinin, siyasete bulaştırılmasına hep karşı çıktım" deyince, işin
rengi değişiyor.
Samimiyetle ümit ediyorum ki; Kılıçdaroğlu, o ifadeyi kötü niyetle
kullanmamıştır. Ancak bir partinin lideri, Türkiye'yi yönetmeye
aday bir siyasetçi, ağzından çıkan her kelimeyi hassas kuyumcu
terazisinde tartmak zorundadır. Hele ki din gibi son derece hassas
bir konuda söylenecek sözlerin özgül ağırlığı hepsinden fazladır.
Kim bilir, gaflarına artık alıştığımız Kılıçdaroğlu; belki de bu
kadar dikkatsiz, duyarsız ve sakar olduğu için yıllardır iktidar
yüzü görmüyordur...